Saklı Gerçekler

7 out of 10 stars (7 / 10)

Saklı Gerçekler filmi ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Saklı Gerçekler | The Truth | La Vérité | Yönetmen: Hirokazu Kore-eda / Senarist: Hirokazu Kore-eda / Oyuncular: Catherine Deneuve (Fabienne Dangeville), Juliette Binoche (Lumir, Fabienne’nin Kızı), Ethan Hawke (Hank, Lumir’in Eşi), Clémentine Grenier (Charlotte, Lumir-Hank Çiftinin Kızı), Manon Clavel (Manon), Ludivine Sagnier (Amy), Alain Libolt (Luc Garbois), Christian Crahay (Jacques, Fabienne’nin Eşi), Roger Van Hool (Pierre, Fabienne’nin Eski Eşi / Lumir’in Babası) / Japonya / 2019 / Renkli / 106´ 

Özet:

Fransız sinemasının yıldızlarından Fabienne hayatını anlatan bir kitap yazar. Bunu kutlamak için uzun zamandır görüşmediği kızı Lumir, kocası ve kızıyla ile birlikte New York’tan annesini ziyarete gelir. Bu kitapla birlikte hepsinin hayatını etkileyen hiç bilmedikleri gerçekler de açığa çıkar. Anıları yayımlandıktan sonra Fabienne kendi korkularıyla yüzleşmek zorunda kalırken hayatları boyunca kızıyla kuramadıkları bağı bu sefer kurabilecek midir?

Not: Yukarıdaki paragraf Box Office Türkiye sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda vasat buldum.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Filmin başlangıcında ve bitişinde rüzgarın eşlik ettiği ağaçlar ve gökyüzü bir Kore-eda filmi olduğunu belli ediyor.
  • Film içinde çekilen filmin isminin “Annemin Hatıraları” olması manidar.
  • Anne-Kız hesaplaşması, Kariyer-Annelik kavramları açısından usta yönetmen Ingmar Bergman’ın “Güz Sonatı” filmi akla gelir.

Saklı Gerçekler Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • “Bitmeyen Oyunculuk | Still Acting”
  • “Sihirli Anneannem”

Arakçılar

Arakçılar filminden bir kare

Arakçılar filmi ile ilgili künye, sinopsis ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

ARAKÇILAR | SHOPLIFTERS | MANBIKI KAZOKU | Yönetmen: Hirokazu Kore-Eda / Senarist: Hirokazu Kore-Eda / Oyuncular: Lily Franky (Osamu Shibata), Sakura Ando (Nobuyo Shibata), Mayu Matsuoka (Aki Shibata), Kirin Kiki (Hatsue, Büyükanne), Kairi Jyo (Shota Shibata), Miyu Sasaki (Yuri Hojo) / Japonya / 2018 / Renkli / 121´

Sinopsis:

Hirokazu Kore-eda’nın Cannes’dan Altın Palmiye’yle dönen yeni filmi, yönetmenin sevilen tarzını yansıtan dokunaklı bir aile dramı. Filmin kahramanları, ufacık bir evde yaşayan ve geçinmek için süpermarketlerden yiyecek çalan bir aile. Sokakta terk edilmiş küçük bir kızı kendilerince evlat edinen aile böylece büyüyor, ancak bu iyilik cezasız kalmıyor. 1997’den bu yana Altın Palmiye kazanan ilk Japon filmi olan Arakçılar’ı Cannes ana yarışması jüri başkanı Cate Blanchett, “oyuncuların performansları, yönetmenin vizyonuyla iç içe geçiyor” diyerek övmüştü. 2013’te Filmekimi’nde gösterilen Like Father Like Son / Benim Babam, Benim Oğlum filmiyle “aile nedir?” sorusunu toplumsal bir açıdan ele alan Kore-eda hem tekniği hem de konusuyla Japon sinemasının efsane yönetmeni Ozu’yu anımsatıyor. Filmde büyükanneyi canlandıran Kirin Kiki 15 Eylül’de hayatını kaybetti.

Not: Yukarıdaki paragraf FilmEkimi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Genel anlamda başarılı bir film olmakla birlikte 2018 Cannes Film Festivalinde bu filmin Altın Palmiye ödülü kazanmış olmasını yadırgadım.
  • Filmin giriş bölümü başarılı.
  • Küçük kız Yuri/Juri/Lin karakteri filme oldukça renk katmış.
  • Filmin ilk bölümü tempo anlamında sıkıntılı.
  • Senaryoda yer yer açık noktalar yer almakta.
  • Filmin tırnak içerisinde “hırsızlık/arakçılık” ile kurduğu sempatik ilişki Kemal Sunal’ın yer aldığı “Sevimli Hırsız” (Yönetmen: Kartal Tibet) filmini hatırlatır.
  • Deniz kenarındaki sahnede aile sıcaklığı anlamında kucaklaşma/el ele tutuşma mizanseni “Roma” (Yönetmen: Alfonso Cuarón) filmini hatırlatır. O filmde de benzer bir deniz kenarı sahnesinde aile bireylerinin Cleo (Yalitza Aparicio) ile olan kucaklaşması vardır. Bu film ile ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki yazıya buradan erişebilirsiniz.

Arakçılar Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • Bulunamadı.

 

Aşkın Gözü

image

Filmin Künyesi:

AŞKIN GÖZÜ | HIKARI | Yönetmen: Naomi Kawase / Senarist: Naomi Kawase / Oyuncular: Masatoshi Nagase (Masaya Nakamori), Ayame Misaki (Misako Ozaki), Tatsuya Fuji (Kitabayashi / Juzo), Kazuko Shirakawa (Yasuko Ozaki), Misuzu Kanno (Tomoko / Tokie), Mantarô Koichi (Akitoshi)  / Japonya / 2017 / Renkli / 101´

Sinopsis:

Geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday gösterilen ve Evrensel Jüri ödülüne layık görülen Aşkın Gözü, görme engelliler için film betimlemesi yapan Misaki ile hastalığı nedeniyle zamanla görme yetisini kaybetmekte olan ünlü fotoğrafçı Masaya’nın hikayesini anlatıyor. Misaki’nin filmde gördüklerini olabildiğinde kusursuz ve dengeli bir şekilde kelimelere dökme çabasını dinleyen test grubuna dahil olan Masaya’nın Misaki’nin betimlemelerini acımasızca eleştirmesiyle gergin başlayan ilişkileri zaman içinde empatik ve sevgi dolu bir yere doğru gidiyor. Naomi Kawase’nin kendine özgü tarzıyla akıcılık kazanan Aşkın Gözü, başkalarını daha iyi anlamak için bakış açımızı genişletmenin ve iletişim kurmanın yeni yollarını araştırıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Modern sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça başarılı buldum.
  • Diyaloglar iyi yazılmış.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Filmin müziklerini çok beğendim.
  • Dingin ve şiirsel bir çalışma olmuş.
  • Filmdeki ışık kullanımı ve görüntü yönetimi iyi.
  • Misako ve Masaya ikilisinin aşkı, duyguları hissetme ve ifade etme biçimleri yer yer “Sevmek Zamanı” (Yönetmen: Metin Erksan) filmini hatırlatır. Filmin başlarında Masaya, Misako’nun filmi betimlemesi sırasında onun öznel duyguları fazlasıyla kattığını ifade eder. Masaya ondan izlenen film ile kendisinin ya da genel anlamda seyircinin arasına bu kadar girilmemesini ister. Tıpkı “Sevmek Zamanı” filminde Boyacı Halil’in (Müşfik Kenter) Meral’den (Sema Özcan) resmi ile kendisi arasına girmesini istememesi gibi.
  • Filmin içerisinde başka bir filmin betimlemesi gösterilir.  Sinemayı ve aşk temalarını bir arada bulundurması bakımından “Aşkın Çekimi” (Yönetmen: Lone Scherfig) filmini de az da olsa hatırlatır.
  • Yönetmenin bundan önceki son iki filmi olan “Umudun Tarifi” ve “Dingin Sular” isimli yapımları çok başarılı bulmamıştım açıkçası. Bu film ile tekrar çıtayı yükseltiyor kendisi adına.
  • Filmden bir replik: “Fotoğrafçı avcı gibidir. Onun avı zamandır”
  • Masaya Misako’ya şöyle bir şey sorsa “Bana mutluluğun betimlemesini yapabilir misin?”
  • “Betimlemek Zamanı”
  • “Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok”
  • “Götür Beni Güneşin Battığı Yere”

Son Cinayet

image

Filmin Künyesi:

SON CİNAYET | THE THIRD MURDER | SANDOME NO SATSUJIN | Yönetmen: Hirokazu Kore-Eda / Senarist: Hirokazu Kore-Eda / Oyuncular: Hirose Suzu (Sakie), Fukuyama Masaharu (Shigemori), Yakusho Koji (Misumi) / Japonya / 2017 / Renkli / 124´

Sinopsis:

İnsancıl dramlarıyla tanıdığımız yönetmen Kore-eda, bu kez bir cinayeti araştıran bir ceza avukatının peşinde adalet, gerçek ve yasa kavramlarını sorguluyor. Venedik’te Altın Aslan için yarışan Son Cinayet’ın başrolünde şarkıcı ve oyuncu Fukuyama Masaharu yer alıyor. Filmde Shigemori adında bir avukat, 30 yıl önce işlenen bir cinayet vakasının zanlısını savunmaktadır. İdam cezası istemiyle yargılanan adam suçu üstlenmiş olsa da Shigemori’nin araştırmaları, onu zanlının suçsuz olduğuna inandırır.

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi vasat buldum.
  • Hirokazu Kore-Eda’nın son filmlerinde biraz düşüş söz konusu sanki.
  • Filmdeki hikayenin temelinde biraz inandırıcılık sıkıntısı bulunmakta.
  • “Benim Hakimim, Benim Avukatım”

Fırtınadan Sonra

image

Filmin Künyesi:

FIRTINADAN SONRA | AFTER THE STORM | UMI YORI MO MADA FUKAKU | Yönetmen: Hirokazu Kore-Eda / Senarist: Hirokazu Kore-Eda / Oyuncular: Abe Hiroshi (Shinoda Ryôta), Maki Yoko (Shiraishi Kyôko), Yoshizawa Taiyo (Shiraishi Shingo), Kiki Kilin (Shinoda Yoshiko) / Japonya / 2016 / Renkli / 117´

Sinopsis:

Japon auteur Hirokazu Kore-eda, son filminde boşanmanın ardından dağılan bir aileye odaklanıyor. Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilen film, “kaybeden” baba, yeni bir hayat kurmaya niyetlenen sorumluluk sahibi anne ve arada kalmış küçük oğullarını, bir fırtınada, babaannenin evinde bir araya getiriyor. Kore-eda, hümanist bakışını ve gündelik detaylarda bulduğu hazineleri bir kez daha göz önüne sererken, mizahı da ihmal etmiyor. Fırtınadan Sonra’nın izleyiciyi yargılardan uzak tutan dengesi ve Kore-eda’nın her filmde yakaladığı sıcaklık, akılda kalıcı bir dramın anahtarı oluyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Hirokazu Kore-eda’nın mizahi dili en yoğun filmlerinden biri olmuş.
  • “Meyve vermeyen ağacı da taşlarlar”
  • “Benim Annem, Benim Oğlum”
  • Dedektiflik işi sonrası Ryôta belki de kendi hayatını da bir sorgulamış oldu.
  • “Teşekkür Ederim Büyükanne”
  • “Japonya Usulü Evlenip Boşanma”

Chasuke’nin Yolculuğu

image

Filmin Künyesi:

CHASUKE’NİN YOLCULUĞU | CHASUKE’S JOURNEY | TEN NO CHASUKE | Yönetmen: Sabu / Oyuncular: Ken’ichii Matsuyama (Chasuke), Ito Ohno (Yuri), Ren Ohsugi (Taneda), Yusuke Iseya (Hikomura), Hiromasa Taguchi, Tina Tamashiro (Chako), Susumu Terajima (Kuroki) / Japonya / 2015 / Renkli/ 106´

Sinopsis:

Öbür dünyada, yoğun senaryo yazarları insanlık için senaryolar yazarlar. Yazdıkları şeyler insanların kaderlerini belirler. Gökyüzü çaycısı Chasuke, sonu bitmek bilmeyen işlerini kolaylaştırmak için yazarlara durmadan çay koyar. İşi sırasında istemeden de olsa yazarlık süreciyle ilgili konuşulanlara kulak misafiri olur ve özellikle Yuri adında genç bir kadının hikâyesiyle ilgilenir. Böylece Chasuke yeni ilginç güçlerini keşfetmeye başlar, ama dikkatini toplamalıdır; zaman akıp gidiyordur ve Yuri’nin kaderi ellerinin arasındadır.

Not: Yukarıdaki paragraf Boğaziçi Film Festivali sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Filmin fantastik yönü başarılı olmuş.

Eksiler

  • Filmde şiddet içeren sahneler hiç olmasa daha iyi olabilirmiş.

Keşif

  • Vasat bir film olmuş.
  • Gökyüzünde senaryo yazan kişiler “Nokta” (Yönetmen: Derviş Zaim) filmindeki gerçeğin peşindeki(ler) gibi.
  • Filmin senaryosundaki mizahi yönde Natuk Baytan’ın Kemal Sunal’lı (Üç Kağıtçı, Tokatçı, Tarzan Rıfkı vb. gibi) filmlerindeki komedi havası vardı.

Öylesine

  • Bulunamadı.

Küçük Kız Kardeşim

image

6.5 out of 10 stars (6,5 / 10)

Filmin Künyesi:

KÜÇÜK KIZ KARDEŞİM | OUR LITTLE SISTER | UMIMACHI DIARY | Yönetmen: Hirokazu Kore-Eda / Oyuncular: Ayase Haruka (Sachi), Nagasawa Masami (Yoshino), Kaho (Chika), Hirose Suzu (Suzu Asano), Ryô Kase (Sakashita) / Japonya / 2015 / Renkli/ 128´

Sinopsis:

Çağdaş Japon sinemasının ustası Kore-eda’nın son filmi, Yoshida Akimi’nin aynı adlı çoksatar çizgi romanından uyarlanmış. Büyükannelerine ait bir evde oturan üç yetişkin kız kardeş: Fazlaca içen, bankacı Yoşi; bebek gibi davranan Çika ve en olgunları, hemşire Saçi. Yıllardır görmedikleri babalarının cenazesinde onlu yaşlarındaki utangaç üvey kız kardeşleri Suzu’yla tanışırlar. Kızla hemen kaynaşan üçlü, Suzu’yu yanlarına almayı teklif eder. Dört mevsim boyunca dört kız kardeş birbirlerine bağlanacak, aile olmayı yeniden öğrenecektir. Klasik Japon tarzını benimseyen bu sakin ve dokunaklı aile dramı, Cannes’da Altın Palmiye için yarışmıştı.

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Genel itibari ile güzel bir film olmuş.
  • Oyunculuklar başarılı.

Eksiler

  • Hirokazu Kore-Eda’dan daha güçlü bir senaryo beklerdim.

Keşif

  • Filmde bir sahnede geçen “Anılar renkleniyor” güzel bir betimleme olmuş.
  • Saçi, Suzu’da belki de kendi küçüklüğünü gördüğü için onu yakın bulup ilgilenmeye çalışıyor.
  • Deniz kenarında dört kız kardeşin sohbeti “Mavi Dalga” (Yöneten: Zeynep Dadak , Merve Kayan) filmindeki benzer bir kız arkadaş grubu sahnesini hatırlattı.
  • Filmin dış çekimlerinde yönetmenin “Benim Babam, Benim Oğlum” filmindekine benzer bir hava vardı.

Öylesine

  • “Küçük Kadınlar”
  • “Ana Suzusu”

Umudun Tarifi

image

Filmin Künyesi:

UMUDUN TARİFİ | AN | Yönetmen: Naomi Kawase / Oyuncular: Nagase Masatoshi (Sentaro), Kiki Kirin (Tokue), Uchida Kyara (Wakana), Miyoko Asada / Japonya / 2015 / Renkli/ 110´

Sinopsis:

“Umudun Tarifi, hayatın zorluklarına karşı bir araya gelen iki kişinin buluşmasıdır. Cennete ulaşmadan önce daha kaç kez yıkılmamız gerekir?” diyor yönetmen Naomi Kawase. Filmin kahramanlarından Sentaro, içi “an”, yani tatlı fasulye ezmesi dolu börekler yapan bir fırının sahibidir. Tokue adında bir yaşlı kadın, dükkânın da ona yardımcı olmayı teklif edince Sentaro tereddütle kabul eder. Fakat Tokue’nin gizli bir tariften yaptığı “an” sihirli denecek kadar lezzetlidir ve bu sayede dükkânın satışları müthiş artar. Zamanla Tokue ile Sentaro birbirlerine de açılacak, dertlerini paylaşacaklardır. Umudun Tarifi, Cannes Belirli Bir Bakış bölümünün açılış filmiydi. Kawase’nin önceki filmi Dingin Sular geçen yıl Filmekimi’nde gösterilmişti.

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Genel olarak filmi beğendim.
  • Sakinlik filmde dengeli bir şekilde kullanılmış.

Eksiler

  • Wakana karakteri filmin hikayesinde tam bir yere oturamıyor.

Keşif

  • Tokue’nin kafesteki kuşu özgür bırakması kendisinin de sonsuzluğa gidişinin bir habercisi gibi.
  • Sentaro’nun sonunda pazarda satış yapması aklıma “Züğürt Ağa” (Yönetmen: Nesli Çölgeçen) filmindeki Şener Şen’i getirdi.
  • Hikayenin fasulyelerle kurduğu ilişkiyi ve oradaki sabrı beğendim.
  • Toplumun dışladığı, soyutladığı insanların birbirlerine kucak açmaları güzel bir şey: Somutlama
  • Yönetmenin bir önceki filmi “Dingin Sular”dan daha dingin ve ümitvar bir film olmuş.

Öylesine

  • “Fasulyenin Tadı”

Marnie Oradayken

image

Filmin Künyesi:

MARNİE ORADAYKEN | OMOIDE NO MARNIE| WHEN MARNIE WAS THERE | Yönetmen: Yonebayashi Hiromasa / Seslendirme: Takatsuki Sara (Anna Sasaki), Arimura Kasumi (Marnie). Matsushima Nanako (Yoriko Sasaki), Terajima Susumu (Kiyomasa Oiwa), Negishi Toshie (Setsu Oiwa), Moriyama Ryoko (Yaşlı Kadın), Yoshiyuki Kazuko (Nanny), Ken Yasuda (Toichi) / Japonya / 2014 / Renkli / 103´

Sinopsis:

“Bu dünyada çıplak gözle görülemeyen sihirli bir daire var.” Studio Ghibli’nin son filmi olarak lanse edilen bu güzel canlandırma film, terk edilmiş bir ev ve penceresinde görünen gizemli bir kızın hikâyesini anlatıyor. Anna’nın hayatta hiç arkadaşı yoktur; ta ki kum tepelerinin orada Marnie’yle karşılaşana kadar. Ne var ki bataklıktaki eve yeni bir aile taşınınca Marnie ortadan kaybolur. Popüler bir çocuk romanından uyarlanan, arkadaşlık ve yalnızlık hakkındaki bu dokunaklı film, Prenses Mononoke’den Küçük Deniz Kızı Ponyo’ya birçok Ghibli filminde çalışmış olan yönetmen Hiromasa Yonebayashi’nin yönettiği ikinci film.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Canlandırmalar oldukça başarılı.

Eksiler

  • Genel anlamda film biraz vasat kalmış.
  • Senaryodaki Hayalet Ev ve Marnie’nin geçmişine uzanan hikaye örgüsünü zayıf buldum.
  • Toichi’nin konuş(a)maması ya da sessiz kalması filmde bir yere bağlanacak havası taşıyordu ama öyle olmadı.

Keşif

  • Karakterler biraz “Heidi” çizgi filmini getiriyor akıllara. Bir tek Peter’imiz eksikti.
    • Anna -> Heidi
    • Marnie -> Clara
    • Toichi -> Heidi’nin Dedesi
  • Kuşlar ayrı bir güzel resmedilmiş filmde.
  • Filmde yer alan resim yapma sahneleri yakın zamanlarda çekilen diğer bir Studio Ghibli filmi olan “Rüzgar Yükseliyor” (Yönetmen: Hayao Miyazaki) filmini çağrıştırdı.

Öylesine

  • “Marnie Küçük Anna”

Prenses Kaguya Masalı

image

Filmin Künyesi:

PRENSES KAGUYA MASALI | THE TALE OF THE PRINCESS KAGUYA | Yönetmen: Isao Takahata / Seslendirenler: Chloë Grace Moretz, James Caan, Mary Steenburgen / Japonya / 2013 / Animasyon / 137´

Sinopsis:

Bir zamanlar, fakir bir orman köyünde yaşlı bir oduncu yaşarmış. Geçimini kestiği bambuları satarak kazanan oduncunun, yaşlı karısından başka kimsesi yokmuş. Yine bir gün ormanda bambu kesmekle uğraşırken yerden bir bambunun filizlendiğini ve çabucak büyüdüğünü görmüş. Merakla bambunun yanına gidince, bambunun tomurcuklanıp açıldığını ve içinden minik bir prenses çıktığını fark etmiş. Şaşkınlık içindeki oduncu bu minicik prensesi evine götürmüş. Avcunun içinde sakladığı prensesi karısına gösteren oduncu, prensesin birdenbire bir bebeğe dönüştüğünü görünce şaşkınlıktan neredeyse küçük dilini yutacakmış! Diğer bebeklerden farklı olan bu bebek, hızla büyüyerek oduncunun bambu filizinin içinde görmüş olduğu prensese dönüşmüş – ama bu kez gerçek boyutlarda! Yıllar geçerken, küçük prensese öz çocukları gibi bağlanan oduncuyla karısının aklında tek bir soru varmış: Bu güzeller güzeli kız aslında kimdir ve nereden gelmiştir?

Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Genel anlamda güzel bir film olmuş.
  • Senaryoyu başarılı buldum.
  • Animasyona ait çizgi düzenlemeleri ve canlandırma çok başarılı özellikle de “çocuk aklı ve davranışlarını” resmetme anlamında.

Eksiler

  • Babanın birden paragöz olması filmde tam işlenemiyor. Oysa bir zamanlar tek amacı kızı Kaguya’nın mutlu olmasıydı.
  • Annenin çok pasif kalmasını biraz yadırgadım.
  • Kaguya’nın prenses olması ve bunun halk tarafından kabul görme süreci pekiyi anlatılamamış.

Keşif

  • Prenses olmanın Kaguya dışında herkesi mutlu etmesi klasik bir yara gibi. Kaguya’nın dile getirdiği gibi: “Gülmek yok, ağlamak yok, terlemek yok. O zaman bu prenses insan değil”
  • Kaguya ile sevdiği çocuk arasındaki aşkın sınıfsal boyutu “Rüzgar Yükseliyor” (Yönetmen: Hayao Miyazaki) filmindeki yakın bir durumu anımsatıyor.
  • Ay’dan Kaguya’yı almaya gelen kafilenin yolculuğu sırasında çalan müzik pek güzeldi.
  • Japon filmlerinde görmeye alıştığımız kiraz ağaçları ve çiçekleri her zamanki gibi heyecan vericiydi.
  • Filmin hayvanlarla kurduğu ilişkiyi beğendim.

Öylesine

  • “Bambu Gönlüm”
  • “Bir başka bambu ağacını 
    Kesemem kesemem kesemem 
    Giysilerin ne güzel 
    Diyemem diyemem diyemem 
    Şu sihri başkasına 
    Veremem veremem veremem 
    Bir başka prensesi 
    Sevemem sevemem sevemem”