Muhteşem Kadın

image

Filmin Künyesi:

MUHTEŞEM KADIN | A FANTASTIC WOMAN | UNA MUJER FANTÁSTICA | Yönetmen: Sebastián Lelio / Senarist: Sebastián Lelio, Gonzalo Maza / Oyuncular: Daniela Vega (Marina Vidal), Francisco Reyes (Orlando), Luis Gnecco (Gabo), Aline Kuppenheim (Sonia), Nicolas Saavedra (Bruno) / Şili / 2017 / Renkli / 104´

Sinopsis:

Filmekimi’nde gösterilen önceki filmi Gloria ile uluslararası alanda büyük başarı elde eden Sebastian Lelio, merakla beklenen yeni filmiyle karşımızda! Muhteşem Kadın’ın odağında kendinden yaşça büyük sevgilisini kaybeden trans kadın Marina var. Marina’nın sırtında ise veda edilen büyük aşkın yüzleşmesi güç tortusu, geride ve yalnız kalmışlığın ağırlığı ve kendisini dışlayan, hırpalayan bir toplumun karanlık yüzü… Yönetmen Lelio, başrolünde trans oyuncu Daniela Vega’nın harikalar yarattığı yeni filminde Şili’de bir trans birey olarak dünyaya var gücüyle göğüs germenin duygu dolu öyküsünü, bitmiş bir aşkı ve mutluluk hayallerini fon alarak anlatıyor

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Yönetmen “Gloria” filmindeki başarısını/çizgisini devam ettirmiş.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Filmin müzikleri güzel olmuş.
  • Film içerisinde “ayna” nesnesi güzel bir şekilde kullanılmış.
  • “Alkollüydü ve Anevrizma Geçiriyordu”

Neruda

image

Filmin Künyesi:

NERUDA | Yönetmen: Pablo Larraín / Senarist: Guillermo Calderón / Oyuncular: Gael García Bernal (Óscar Peluchonneau), Luis Gnecco (Pablo Neruda), Pablo Derqui (Víctor Pey) / Şili / 2016 / Renkli / 107´

Sinopsis:

2017 Altın Küre Ödülleri’ne Yabancı Dilde En İyi Film dalında aday olan NERUDA, Nobel Edebiyat ödüllü şair Pablo Neruda’nın hayatının en belirleyici dönemlerinden birine odaklanıyor. 1947 yılında Neruda siyasete atılmış ve senatör seçilmiştir. Karısı ile beraber parıltılı bir hayat yaşamaktayken hükümet tarafından ‘hain’ ilan edilince bir gecede kaçak durumuna düşer. Dostlarının tavsiyesiyle ve gizli bir operasyonla gönüllü bir sürgüne yollanır. Acar polis dedektifi Oscar ise, hükümet tarafından dünyaca ünlü şairin peşine düşüp onu yakalamakla görevlendirilir. Çok geçmeden Oscar, Neruda’yı takıntı haline getirecektir. Gael García Bernal’in performansıyla yıldızlaştığı, yönetmenlik koltuğunda Oscar adayı “No”, “The Club” ve “Jackie”nin yönetmeni Pablo Larraín’in oturduğu filmin yapımcılarından biri ise Türk yapımcı Renan Artukmaç. Pedro Almodóvar’ın “bu sene izlediğim en iyi film” dediği NERUDA, Variety tarafından “büyüleyici derecede yaratıcı” şeklinde niteleniyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça beğendim.
  • Filmin karanlık atmosferinde ve görsel yapısında yönetmenin “The Club” filminin bir benzeri vardı.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Müfettiş Óscar Peluchonneau karakterinde biraz “Müfettiş Gadget” çizgi filminin havası vardı.

The Club

image

Filmin Künyesi:

THE CLUB | Yönetmen: Pablo Larraín / Oyuncular: Roberto Farías (Sandokan), Antonia Zegers (Hermana Mónica), Alfredo Castro (Padre Vidal), Alejandro Goic (Padre Ortega), Alejandro Sieveking (Padre Ramírez), Jaime Vadell (Padre Silva), Marcelo Alonso (Padre García), José Soza (Padre Lazcano), Francisco Reyes (Padre Alfonso) / Şili / 2015 / Renkli/ 97´

Sinopsis:

Pablo Larraín’in Oscar’lı No’nun ardından yönettiği The Club, aşılmaz duvarların ardındaki sırlarla dolu Katolik Kilisesi’ne sert bir eleştiri yönelten, mizahi bir bakışı da ihmal etmeyen, karanlık bir film. Küçük bir sahil kasabasında, gözlerden uzakta bir evde dört eski rahip kalıyor. Bu ıssız yere, ağza alınmayacak günahlarından kurtulmaları için yollanmışlar. Başlarında katı düzenlerini takip eden sert bir kadın kâhya var. Fakat henüz gözden düşmüş bir beşinci rahibin evlerine gelmesiyle bu hassas düzen bozulacak, geride kaldığını sandıkları geçmişleri yüzlerine vurulacak, Araf’taki bu günahkârların karanlık sırları açığa çıkacaktır.

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Genel anlamda filmi beğendim.
  • Oyuncu seçimlerini ve müziği başarılı buldum.

Eksiler

  • Sahil kasabasının rahipler dışındaki yerel yaşayanları çok iyi aktarılamamış.
  • Rahiplerin sorgulanmasının birkaç güne yayılması biraz tuhaf olmuş.

Keşif

  • Atmosfer ve görüntü yönetimi anlamında Carlos Reygadas ve Raul Ruiz filmlerini anımsattı.

Öylesine

  • “Tazıların Ardında”

Dış Ses

image

Filmin Künyesi:

DIŞ SES | LA VOZ EN OFF| VOICE OVER | Yönetmen: Cristián Jiménez / Oyuncular: İngrid İsensee (Sofia), Maria Siebald (Ana), Paulina García (Matilde), Niels Schneider (Antoine), Maite Neira (Alicia), Cristián Campos (Manuel) / Şili / 2014 / Renkli / 96´

Sinopsis:

Bir önceki filmi, 3 yıl önce yarışmada izlediğimiz Bonsai ile dikkatleri üzerine çeken Christian Jimenez’in Toronto’da prömiyerini yapan yeni filmi Dış Ses, 35 yaşındaki Sofia’nın hikâyesini anlatıyor. Sofia, çok sevdiği iki çocuğuyla boşanmanın etkilerinden kurtulmaya çalışırken huzura kavuşmak için, modern hayatın sunduğu her şeyi hayatının dışında bırakmaya karar veriyor. Ancak aldığı bu radikal karar işe yaramıyor. Üstüne üstlük sorunlu kız kardeşi Ana’nın Şili’ye geri dönmesiyle hayatı iyice karmaşık hale geliyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Filmi genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim.
  • Oyunculukları başarılı buldum.
  • Filmin mizahi yönünü beğendim.

Eksiler

  • Anne-babanın çocuklarının karakterlerini pek tanımıyor olmaları ya da buna dair nedenler daha iyi aktarılabilirdi.

Keşif

  • Film Ana’nın çocuğunun doğum görüntüleri ile başlıyor. Dış sesimiz dünyaya geliyor belki de.
  • Çocuk oyuncular oldukça renk katmış filme.
  • Kız kardeşler arasındaki ilişkinin anlatımını beğendim.
  • Çiviye basma oyunu ve büyükannenin posta hesabından Sofia’nın cevaplar yazdığı bölümler eğlenceliydi.
  • Filme adını da veren dış ses sonda da devreye giriyor.
  • Festivalin “Aile Bağları” temasındaki yerini hak eden bir film olmuş.

Öylesine

  • Bulunamadı.

Gloria

image

Filmin Künyesi:

GLORIA | Yönetmen: Sebastián Lelio / Oyuncular:  Paulina García, Sergio Hernández, Diego Fontecilla, Fabiola Zamora, Coca Guazzini, Hugo Moraga, Alejandro Goic, Liliana García, Antonia Santa Maria, Luz Jiménez, Marcial Tagle  / Şili  / 2013 / DCP / Renkli / 104’

Sinopsis:
2013 Berlin Gümüş Ayı-En İyi Kadın Oyuncu (P. García)

58 yaşında, boşanmış, yalnız bir kadın yine de hayattan zevk almaya bakıyorsa terslik bunun neresinde? Yaşının icap ettiğine karşı gelip hayattan elini eteğini çekmeyi kabul etmeyen Gloria, bekârların arasına karışmaya karar verir. Gece kulüplerinde aşk ve macera peşinde umut, hayal kırıklığı ve boşluk hissiyle karşı karşıya kalır. Bir deniz subayıyla tanışıp yakınlaştığında kendi sırlarıyla da yüzleşmek zorunda kalacaktır. Acaba bu ilişki aşk yolundaki son durağı mı olacaktır? Yürütücü yapımcılığını No filminin yönetmeni Pablo Larraín’in yaptığı filmin yönetmeni Sebastián Lelio, Nisan ayında İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale Uluslararası Yarışması jürisinde yer almıştı.

Artılar

  • “Gloria” rolünde Paulina García çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş.

Eksiler

  • Rodolfo’nun (Sergio Hernandez) ikinci terk edişinden sonra Gloria’nın hayatında bir düşüş olduğu gibi filmin temposunda da bir düşme oluyor.

Keşif

  • “Gloria” karakterinin film içerisindeki kimi anları bana “Külkedisi” masalını anımsattı. Geceyarısından sonra Gloria’nın hayatında da bazen masaldaki “faytonun balkabağına dönüşmesi” formunu görüyoruz:
    Sevgilisi Rodolfo onu iki kere gece yarısı aniden terk ediyor.
    Sorunlu üst kat komşusunun hezeyanları geceyarılarından sonra patlak veriyor.
  • Gloria’nın paintball tabancası ile  Rodolfo’dan intikam alma sahnesi çok hoştu.
  • Gloria’nın gözlüklerine değinmeden olmaz. Gözlükler karakterin karikatürleşmesini sağlamış ve alttan alta filme mizahi bir hava katmış. Diğer yandan büyük çerçeveli gözlüklere sahip baş karakterlere Amerika kıtasından çıkan filmlerde  daha çok rastlıyorum diye düşünüyorum. Aklıma hemen gelen bir iki örnek vermek gerekirse:
    “Cennette Savaş” (Yönetmen: Carlos Reygadas)
    “Faydalı Hayat” (Yönetmen: Federico Veiroj)
  • Bu film Atıf Yılmaz’ın 1980 sonrasında çektiği kadın temalı filmlerini anımsattı.

Öylesine

  • Gloria için Sezen Aksu’dan geliyor: “İkinci Bahar”.
  • Gloria’nın istediği “Bir Yudum Sevgi”.

Gerçeğin Dansı

image

Filmin Künyesi:

GERÇEĞİN DANSI | THE DANCE OF REALITY | LA DANZA DE LA REALIDAD | Yönetmen: Alejandro Jodorowsky / Oyuncular:  Brontis Jodorowsky, Pamela Flores, Jeremias Herskovits, Alejandro Jodorowsky, Bastian Bodenhöfer, Andres Cox, Adan Jodorowsky, Cristobal Jodorowsky  / Şili  / 2013 / DCP / Renkli / 130’

Sinopsis:
Bu film, 1970’lerde The Holy Mountain / Kutsal Dağ ile El Topo gibi filmleriyle yeraltı sanat dünyasının ve uluslararası karşı kültür hareketinin süperstarı olan Alejandro Jodorowsky’nin “derin tarihi” üzerine bir zihin egzersizi. Jodorowsky’nin kendi sözleriyle “Gerçeğin Dansı, benim otobiyografik romanımın bir uyarlaması, kendi sinemamın bir rönesansı. Bana kalırsa bu film, zihinsel bir atom bombası gibi. Kendimi yeniden keşfetmek için çocukluğumun dibine iniyorum, büyüdüğüm yere geri dönüyorum.” 23 yıllık bir aradan sonra sinemaya bomba gibi geri dönen yönetmenin bu son filminde baba karakterini yönetmenin oğlu Brontis Jodorowsky oynamış.

Artılar

  • Genel anlamda oyunculuklar başarılı.
  • Final sahnesi oldukça güzel.
  • Görüntü yönetimi başarılı.

Eksiler

  • Yok.

Keşif

  • “Jaime” (Brontis Jodorowsky) karakterinin eşi “Sara” (Pamela Flores) karakterinin opera söylüyor formunda konuşması filme renk katmış.
  • Jaima’nın simasını Muhammet Uzuner’e çok benzettim.
  • Sara’nın Jaime’yi vebadan kurtarma; oğlunu ve kendini siyaha boyayarak karanlıktan kurtulma sahneleri ilginçti.
  • Filmin işleyiş şekli ve dili bana Raul Ruiz filmlerini anımsattı.

Öylesine

  • Sara bir “Bereket Tanrıçası” gibiydi.