Filmin Künyesi:
KESİK | THE CUT | Yönetmen: Fatih Akın / Oyuncular: Tahar Rahim (Nazaret Manoogian), Simon Abkarian (Krikor), Makram Khoury (Omar Nasreddin), Hindi Zahra (Rakel), Zein Fakhoury (Arsinée), Dina Fakhoury (Lucinée) / Almanya / 2014 / Renkli / 138´
Sinopsis:
1915, Mardin, Bir gece, Osmanlı askeri şehirdeki tüm Ermeni erkekleri toplar, demirci Nazaret Manukyan’ı da ailesinden koparırlar . Yıllar sonra, iki kızının hala hayatta olduğunu duyan Nazaret, kızlarını bulmayı kafasına koyar. Bu yolculuk onu Mezopotamya çöllerinden Havana’ya, oradan da Kuzey Dakota eyaletinin ıssız ve çorak arazilerine sürüklemiştir. Bu serüven, Nazaret’i iyi kalpli insanlarla karşılaştırdığı gibi aynı zamanda kötü̈ ve adeta şeytanın vücut bulduğu insanlarla da buluşturur.
Artılar
- Genel anlamda başarılı bir film olmuş.
- Film müzikleri oldukça güzeldi.
- Tahar Rahim’in oyunculuğu ilk başlarda biraz düşük seviyede olmasına karşın genel anlamda başarılı.
- Filmin sinematografisini beğendim.
- Senaryo genel hatları ile başarılı.
Eksiler
- Nazaret’in kızlarının hikayeye evrensel boyut katma anlamında oradan oraya sürüklenmeleri biraz zorlama olmuş.
- Nazaret’in, kızı Lucinée ile evlenmeyi kabul etmeyen adamı tartaklaması pek anlaşılır bir tepki olmamış.
- Nazaret’in ve diğerlerinin esaretten kurtulma safhası iyi şekilde aktarılamamış.
Keşif
- Filmdeki hikayenin 1923 yılında bitmesi manidar.
- Mehmet’in, Nazaret’in boğazını kesme girişimi sırasındaki tereddüdü daha sonra Nazaret’in taş atması olayı sırasında görüyoruz.
- Filmde bir ara gösterilen Charlie Chaplin filmi iyi bir uygulamaydı.
- Nazaret’in Mardin’den başlayıp Amerika’da biten yolculuğu hikayeye evrensel bir boyut katmış.
- Nazaret’in, eşinin serabını gördüğü sahne oldukça güzeldi.
- Nazaret’in dilsiz kalmasını yaşananlara karşı sessiz kalmalara dair bir tepki olarak okudum.
- Filmin başlarındaki saldırı sahneleri oldukça yürek burkucuydu.
- Filmde yer yer bir “Western” havası da sezinleniyor.
- Nazaret’in, kızlarının fotoğrafını elinde her tutuşunda sanki farklı bir ülkeye/şehre sürükleniyoruz. Bu durum bana “Gölgeler ve Suretler” (Yönetmen: Derviş Zaim) filminde Karagöz oynatıcısı babasını arayan Ruhsar’ın (Hazar Ergüçlü) elinde tuttuğu fotoğraflarla kurulan ilişkiyi hatırlattı.
Öylesine
- “12 Yıllık Nazaret”
- “Bir Canoyun Peşinde”
- “Nazar etme ne olur, Nazaret senin de olur”
- “Nazaret”