Filmin Künyesi:
ÖZGÜRLÜK DANSI | JIMMY’S HALL | Yönetmen: Ken Loach / Oyuncular: Barry Ward (James Gralton), Simone Kirby (Oonagh), Jim Norton (Peder Sheridan), Aisling Franciosi (Marie), Aileen Henry (Alice), Francis Magee (Mossy), Karl Geary (Seán), Denise Gough (Tess), Sorcha Fox (Molly) / İngiltere / 2014 / Renkli / 106´
Sinopsis:
Efsane yönetmen Ken Loach Cannes Film Festivali’nde yarışan son yapıtında her zamanki gibi adaletsizliğe karşı öfkesiyle siyasal heyecanını bir araya getiriyor. 1921’de iç savaşın eşiğindeyken toplu dansların, boks derslerinin, şiir toplantılarının yapıldığı bir “halk salonu” açan İrlandalı komünist ve aktivist Jimmy Gralton, bu mekanın tehlikeli ve yıkıcı olduğunu iddia eden Katolik Kilisesi ve “ileri gelenler” yüzünden ülkeyi terk etmek zorunda kalır. 1932’de geri döndüğünde salonu yeniden açmaya niyetlenir. Özgürlük Dansı, bu salona gelerek bir şeyler öğrenen, hayaller kuran, ama her şeyden öte, dans edip eğlenen o hür fikirli gençlerin duygusal bir portresini çiziyor.
Artılar
- Filmdeki oyunculuklar özellikle de Simone Kirby çok başarılı.
Eksiler
- Jimmy’nin salonuna gittiği için babasından işkence gören kız ile ilgili dişe dokunur bir tepki gelmemesi garipti.
Keşif
- Jimmy’nin annesi bana “Sonbahar” (Yönetmen: Özcan Alper) filminde Yusuf’un (Onur Saylak) annesinin (Raife Yenigül) canlandırdığı karakteri hatırlattı.
- Filmde halkın kullandığı ortak salonun karşısına çıkan engeller bana “Köy Enstitülerini” ve bu konuyu işleyen “Toprağın Çocukları” (Yönetmen: Ali Adnan Özgür) filmini hatırlattı.
- Bir Ken Loach filmi olduğunu hissettiriyor.
- Jimmy’nin lider figürü ve inandığı şeyler uğruna verdiği mücadele bana “Milk” (Yönetmen: Gus Van Sant) filmindeki Harvey Milk’i (Sean Penn) hatırlattı.
- Dans etmeyi çok sevmememe (belki de pek becerikli olmadığım için) rağmen benim bile dans edesim geldi filmi izlerken.
- Jimmy’nin salonunun önünde, gelen insanları fişleme yapan Peder ve beraberindekilerin yer aldığı sahne güzeldi.
- Peder’in vaazı ile beraber paralel kurguda verilen Jimmy’nin salonundaki görüntüler çok iyi bir uygulamaydı.
- Filmi izlerken biraz “Kadının Fendi” (Yönetmen: Nigel Cole) filmindeki havayı sezdim.
Öylesine
- “Hisseli Sanatlar Kumpanyası”