Filmin Künyesi:
YARASA | Yönetmen: Ayaz Salayev / Oyuncular: Mariya Lipkina, Rasim Balayev, Tolib Khamidov / Azerbaycan / 1995 / Renkli / 78´
Sinopsis:
Ajas Salajev’in yönettiği ve sinemanın 100. yılına adanmış bu farklı ve şaşırtıcı film, klasik aşk üçgenini ele alıyor ve Batı edebiyatı, müziği ve sinemasıyla ilgili göndermelerle dolu. 1920’lerde tozlu bir şehirde (muhtemelen Azerbaycan’ın başkenti Bakü) geçen film; genç bir aktrisin, yaşlı ve bilge kocasının ve serseri aşığının romantik hikayesini anlatıyor. Aktrisin kocası sanat uzmanı ve “Fantezi Dünyası” dersi veriyor. Olayların çoğu bir sinemada geçiyor, filmin başında ise sessiz film klasikleri (Golem, Dr. Caligari’nin Muayenehanesi) piyano eşliğinde gösteriliyor, Turan adlı aktris ve kocası da büyük bir dikkatle izliyor. Alışılmadık ve hatta zaman zaman tedirgin edici bir film olan Yarasa’da ayrıntılara büyük özen gösterilmiş. Yönetmen Salajev aynı sokakların görüntülerini günün ve yılın değişik zamanlarında çekiyor ama hep aynı açıyı kullanıyor.
Artılar
- Agabay rolünde Rasim Balayev ve Turan rolünde Mariya Lipkina’nın oyunculukları başarılı.
- Agabay, eşi Turan ve onun sevgilisi Nuru (Tolib Khamidov) üçü beraber bir otele gitmişlerdir. Turan ile Nuru’nun Agabay’ın yan odasındayken (arada bir de banyo var) sevişmeleri sırasında kadrajın bize 3 odayı yan yana göstermesi çok güzel bir çekim olmuş ve iyi bir şekilde kurgulanmış.
- Kadın ve örtünme konusundaki diyaloglar ilgi çekiciydi.
- Agabay kör olduktan sonraki giysilerde ve dekorlarda beyaz rengin daha ağırlıkta olması dikkat çekiciydi.
Eksiler
- Filmin ilk yarısı bana çok parçalı bir şekilde anlatılmış gibi geldi. Bu durumun izlenilebilirliği olumsuz etkilediğini düşünüyorum.
- Filmdeki müzik kullanımını ve ses kurgusunu beğenmedim.
- Agabay ile Turan’ın birlikteliklerinin ön aşaması, filmde yeteri kadar işlenmiyor gibi geldi bana.
Keşif
- Agabay karakterinin sinemada sessiz film izlerken uyuklamazken; sesli film izlerken uyuya kalması hoş bir ayrıntı olmuş.
- Turan ve Nuru’nun kör Agabay’ı kır evine geldik diye kandırdıkları sahneler olukça iyiydi. Nuru’nun bir hayalet gibi Agabay’a hissettirmeden onlarla beraber oturması bana, “Gündüz Güzeli” (Yönetmen: Luis Bunuel) ve “Saç” (Yönetmen: Tayfun Pirselimoğlu) filmlerindeki kimi sahneleri çağrıştırdı.
- Agabay karakteri kör olduktan sonra oynadığı bir sahnede şöyle tarif ediyor durumunu: “Sanki bir sinema salonundasın. Işıklar kapanmış ama film hala başlamıyor.”
- Filmin kimi bölümlerinden Ömer Kavur filmlerinin tadını aldım.
Öylesine
- Bulunamadı.