Güven

Güven filminde Ali (Bülent Çolak) ve Meryem (Gözde Çığacı)

Güven filmi ile ilgili künye, sinopsis ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

GÜVEN | TRUST | Yönetmen: Sefa Öztürk / Senarist: Sefa Öztürk / Oyuncular: Bülent Çolak (Ali), Gözde Cığacı (Meryem), Serkan Keskin (Komiser), Ahmet Kaynak (Ferit), Feride Çetin (Esra), Sabriye Kara (Münevver, Komşu) / Türkiye / 2017 / Renkli / 98´ 

Sinopsis:

Ali ve Meryem’den oluşan aile, görünüşte sıradan bir ailedir. Meryem’in evlenmeden önce aşık olduğu Ferit’ten bir çocuğu vardır. Ali’nin ikisini de bağrına basmasıyla gerçek bir aile olurlar. Fakat aradan geçen onca yılın ardından Ferit’in dönmesi tüm dengeleri değiştirir. Ali, Ferit’in gelişi ile karısını bir güven sınavına sokar. Genç kadın kendisini büyük bir ikilemin içerisinde bulur. Meryem, minnet duygusu ile aşk acısı arasında sıkışıp kalırken, Ali’nin kendine olan güveni sarsılmaya başlar. Tam da bu sırada Ferit’in öldürülmesi işleri içinden çıkılmaz bir hale sokar. Ferit’in öldürülmesi ile Ali ve Meryem arasındaki güvensizlik iyice artar. Birbirlerinden şüphelenen Ali ve Meryem polis sorgusuna maruz kalınca çareyi yine birbirlerine sığınmakta bulurlar.

Not: Yukarıdaki paragraf Beyazperde sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda vasat buldum.
  • Filmin başlangıcında kamera gökyüzünden yavaş yavaş Ali ile Meryem’in evine doğru yaklaşır. Filmin sonunda ise yavaş yavaş evden gökyüzüne yaklaşır.
  • Filmin başlarında evdeki bir sahnede Ali ile Meryem Ferit’in şehre geri dönüşü ile ilgili konuşurlar. Sonrasında Meryem görüntüden çıkarken sehpadaki fotoğraf çerçevesi devrilir. Bu durum ileride yaşanacaklara dair bir işaret olarak okunabilir.
  • Güven kelimesi diyaloglarda biraz fazla tekrar edilmiş.
  • Filmin emniyet/karakol sahneleri çok başarılı olmamış.
  • Efsanevi dizi “Bizimkiler”in “Koş Sevim” karakterine hayat veren Sabriye Kara’yı filmde görmek güzeldi.
  • Diyaloglarda argo kullanımı biraz fazlaca olmuş. Öte yandan “argo” kullanım biçimi Yeşim Ustaoğlu filmlerini özellikle atmosfer olarak da “Araf” çalışmasını hatırlatır. “Araf” filmi de Zonguldak’a benzer bir coğrafyada Karabük’te geçer.
  • Filmin iki erkek ve bir kadın arasında geçen gönül hikayesi “Yük” (Yönetmen: Erden Kıral) filmini hatırlatır. Bu filmle ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki yazıya buradan erişebilirsiniz.
  • Filmin konusunda yer alan define/hazine bulma teması “Hazine” (Yönetmen: Corneliu Porumboiu) filmini hatırlatır.  Bu filmle ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki yazıya buradan erişebilirsiniz.
  • Meryem ile Münevver arasındaki komşuluk/dostluk “Aydede” (Yönetmen: Abdurrahman Öner) filminde Rabia (Ezgi Mola) ile Dürdane (Ayşenil Şamlıoğlu) arasındaki arkadaşlığı hatırlatır. Bu filmle ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki yazıya buradan erişebilirsiniz.

Güven Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • “Güvenlik Önce Gelir”
  • “Güvenilirlik Sırları”

 

Bükreş’e Gece Çöktüğünde Ya Da Metabolizma

image

Filmin Künyesi:

BÜKREŞ’E GECE ÇÖKTÜĞÜNDE YA DA METABOLİZMA | WHEN EVENING FALLS ON BUCHAREST OR METABOLISM | CÂND SE LASA SEARA PESTE BUCUREŞTI SAU METABOLISM | Yönetmen: Corneliu Porumboiu / Oyuncular:  Diana Avramut, Bogdan Dumitrache, Mihaela Sirbu, Alexandru Papadopol, Alexandru Jitea, Gabriela Cretan  / Romanya  / 2013 / DCP / Renkli / 89’

Sinopsis:
Romanya’nın önde gelen “Yeni Dalga” yönetmenlerinden Corneliu Porumboiu, dünyanın halini absürt bir nüktedanlıkla ele aldığı Bükreş’in Doğusu ve Polis, (s.) filmlerinin ardından üçüncü uzun metrajında bu kez sinema dünyasına dalıyor. Bu film içindeki filmin yönetmeni Paul, çekimlerin son gününde, ilişki yaşadığı oyuncusu Alina’yla çıplak bir sahne çekmeye karar verir. Ama ertesi gün fikrini değiştirir ve yapımcısını arayıp ülseri olduğunu söyler. İlk uluslararası gösterimini Locarno Film Festivali’nde yapan ve yönetmenin alametifarikası plan sekanslardan oluşan filmin çıkış noktası Romanya’da sinemaya verilen devlet desteği için getirilen yeni şartlar olmuş.

Artılar

  • “Alina” rolünde Diana Avramut çok başarılı bir performans sergilemiş.
  • Uzun planlar halinde çekilen 2 yemek sahnesi  de çok iyi.
  • Filmde müzik kullanılmaması iyi bir tercih olmuş.

Eksiler

  • Yok.

Keşif

  • Filmin bir kısmındaki diyaloglarda Michelangelo Antonioni ve Monica Vitti  isimlerinin geçmesi güzel bir sürpriz oldu.
  • Paul’un (Bogdan Dumitrache) endoskopi videosunu (kendisine ait olup olmadığından emin değiliz) izliyoruz. Yönetmenin burada ilginç bir tercihi var. Video seyirciye izletilirken gösterilenlerle ilgili teknik bilgi verilmiyor. Daha sonra senaryo gereği videonun tekrar seyredilmesi gerekiyor. Bu sefer de video seyirciye gösterilmiyor ama verilen teknik bilgileri seyirci duyuyor.
  • Paul ve Alina’nın araba içerisinde yolculuk ettikleri sahneleri kamera bize hep arkadan çekerek gösteriyor.
  • Paul ve Alina karakterleri arasındaki ilişkide bir “uzaklık” sezinledim (özellikle de sinema sanatına bakışları açısından). Bu uzaklık bana “Uzak” (Yön: Nuri Bilge Ceylan) filmindeki  Mahmut ile Yusuf karakterleri arasındaki ilişkiyi anımsattı.
  • Yemek kültürüne ilişkin Paul – Alina arasındaki sohbette, Paul yemek içeriği anlamında Çin/Asya mutfağını daha zengin bulurken; Avrupa mutfağının daha sade olduğunu ifade ediyor. Bu yargıyı acaba şu şekilde de okuyabilir miyiz diye düşündüm: Avrupa sineması  daha bireyci bir film diline sahipken; Asya sineması daha çoğulcu bir film diline sahip.

Öylesine

  • “Ah Güzel Bükreş”.