Alice ve Belediye Başkanı

7.5 out of 10 stars (7,5 / 10)

Alice ve Belediye Başkanı filmi ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

ALICE VE BELEDİYE BAŞKANI | ALICE AND THE MAYOR | ALICE ET LE MAIRE Yönetmen: Nicolas Pariser / Senarist: Nicolas Pariser / Oyuncular: Fabrice Luchini (Paul Théraneau, Belediye Başkanı), Anaïs Demoustier (Alice Heimann), Antoine Reinartz (Daniel), Léonie Simaga (Isabelle Leinsdorf), Nora Hamzawi (Mélinda) / Fransa / 2019 / Renkli / 103´ 

Özet:

Hem düşündüren hem güldüren bu politik komedi, La Fontaine’in “Kurt ile Köpek” fablından esinlenerek birbirine zıt iki ana karakter etrafında kurulmuş. Lyon Belediye Başkanı Paul Théraneau, meslekte ve siyasette geçirdiği 30 yılın ardından artık iyi fikirler geliştiremediğini fark eder. Bu “varoluşsal mesele”yi halledebilmek için felsefe mezunu genç, akıllı, parlak Alice’i danışman olarak işe alır. Kendine bir misyon yükleyen ama derinlemesine düşünmeyen Paul ile çokça düşünen ama hayatta bir amacı olmayan Alice hep çatışacak ama sonuçta iyi fikirler üretecektir. Bir yandan nesiller arasındaki uçurumları gülümseterek inceleyen bu tatlı film, bir yandan da siyasette düşüncenin yerini ve gücün ağırlığını sorguluyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Diyaloglar başarılı yazılmış.
  • Hikayede Alice’nin hızlı yükselişi sanki biraz hızlı olmuş gibi.
  • Filmin son bölümünde Alice’nin Paul’a hediye ettiği kitap: “Katip Bartleby” (Yazar: Herman Melville). Katip Bartleby’nin hayat felsefesini dile getiren cümlesi şudur: “Yapmamayı tercih ederim.” Paul Théraneau karakteri de aslında bir noktadan sonra hayatında bu felsefeyi uygulamıştır diye düşünülebilir.

Alice ve Belediye Başkanı Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • “Sen Filozofsun Büyük Düşün”
  • “Alice Harikalar Belediyesinde”

Stalker

image

Filmin Künyesi:

STALKER | İZ SÜRÜCÜ | Yönetmen: Andrei Tarkovsky / Senarist: Arkadiy Strugatskiy, Boris Strugatskiy (Özgün Yapıt: “Yol kenarında Piknik) / Oyuncular: Aleksandr Kaydanovskiy (İz Sürücü), Anatoliy Solonitsyn (Yazar), Nikolay Grinko (Profesör), Alisa Freyndlikh (Zhena Stalkera), Natalya Abramova (Marta) / Rusya / 1979 / Renkli / 162´

Sinopsis:

Efsane Rus yönetmen Andrey Tarkovski’nin başyapıtı kabul edilen Stalker, CGI’ın olmadığı bir dönemde yalnızca film dilinin gücünün nelere yetebileceğinin kanıtı sanki. İki yolcunun bir rehber eşliğinde yasak bir bölgeye yaptığı metafizik yolculuğu konu alan film, alışılagelmiş kalıpların çok dışında, yalın ama güçlü görüntüleriyle hem gerçek bir bilimkurgu hem de tam bir zihin egzersizi. İnsanın doğasına ve umutlarına odaklanan, aynayı izleyenin kendi yüreğine yönelten Stalker tekinsiz atmosferi, felsefi çağrışımları her sinemaseverin mutlaka görmesi gereken, günümüzde de etkisinden hiçbir şey kaybetmeyen, benzersiz bir film.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Film Festivali sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça beğendim.
  • Hem oyunculuklar hem de görsel atmosfer iyi.
  • Filmin uzun denilebilecek süresi izlenirken neredeyse hiç hissedilmiyor.
  • İnanç, mutluluk ve vicdan ile ilgili yer alan söylemler güzel.
  • “Önemli olan takip edilen iz değil, izi takip ettiren sürücüdür”

Sergio & Sergei

image

Filmin Künyesi:

SERGIO & SERGEI | Yönetmen: Ernesto Daranas / Senarist: Ernesto Daranas, Marta Daranas / Oyuncular: Tomás Cao (Sergio), Héctor Noas Uriza (Sergei), Ron Perlman (Peter), Camila Arteche (Paula), A.J. Buckley (Dedektif Hall), Ana Gloria Buduén (Caridad), Yuliet Cruz (Lía), Idalmis Garcia (Sonia),  Mario Guerra (Ramiro), Armando Miguel Gómez (Ulises), Dayna Posada (Natasha),  Rolando Raimjanov (Igor), Ailín de la Caridad Rodriguez (Mariana),  Luis Manuel Álvarez (Tomás) / Küba / 2017 / Renkli / 93´

Sinopsis:

2015’te festivalin açılış filmi olan Behavior / Hal ve Gidiş’in Kübalı yönetmeni Ernesto Daranas’ın en yeni filmi Sergio & Sergei, sınırların ve farklılıkların bir anlamının olmadığını gösteren bir hikâye sunuyor. Kübalı Sergio zar zor geçinen, telsiz meraklısı genç bir öğretim görevlisidir. Bir gün Sergio’nun telsiz sinyalleri, yakıtı biten uzay istasyonunda tıkılı kalmış Rus astronot Sergei’inkiler ile tesadüfen kesişir ve sıra dışı bir arkadaşlık başlar. 1990’ların başında, SSCB’nin dağılma döneminde geçen film, Küba ’nın günlük hayatı ile uzaydaki yaşamı zarafetle birleştirirken tarihin dönüm noktalarından birine mizahi bir açıdan bakıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Film Festivali sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Konu itibarı ile güzel ve eğlenceli bir hikaye seçilmiş.
  • Senaryoda yer alan diyaloglar oldukça keyifli.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • İçinde bulunulan sıkıntılı durum ve bu durumdan absürt bir komedi yaratma fikri daha önceki yıllarda yine bu festivalde gösterilen “Newton” (Yönetmen: Amit V. Masurkar) filmini akıllara getiriyor.
  • “Asimov”
  • “Kozmonotlar Ağlamaz”

Gelecek Günler

image

Filmin Künyesi:

GELECEK GÜNLER | THINGS TO COME | Yönetmen: Mia Hansen-Løve / Senarist: Mia Hansen-Løve / Oyuncular: Isabelle Huppert (Nathalie Chazeaux), André Marcon (Heinz), Roman Kolinka (Fabien) / Fransa / 2016 / Renkli / 102´

Sinopsis:

Avrupa’nın yükselişteki yönetmenlerinden Mia Hansen-Løve’a Berlin Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü getiren beşinci filmi GELECEK GÜNLER / THINGS TO COME, güçlü bir kadın karakter portresi sunuyor. Nathalie evli ve çocuklu, ayakları yere basan bir felsefe öğretmenidir. İlgi bekleyen yaşlı annesi, çok sevdiği işi ve yolunda giden evliliği arasında üçe bölünmüş olan hayatındaki taşlar, 25 yıllık kocası onu terk ettiğinde yerinden oynamaya başlar. Nathalie, kurmak için yıllarını verdiği hayatı bir anda kaybetmiştir. Orta yaştan sonra hayatın getirdiği değişikliklerle geleceğini nasıl kuracağını, hayatının bu yeni evresini nasıl karşılayacağını henüz bilmemektedir. Rotten Tomatoes tarafından 2016’nın Yabancı Dilde En İyi Filmi seçilen ve Time, Rolling Stone, New York Times, Screen, Variety, Los Angeles Times gibi pek çok kaynak tarafından 5 yıldızla taçlandırılan filmde Isabelle Huppert, etkileyici performansıyla sene boyunca pek çok ödüle layık görüldü.

Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Genel olarak başarılı bir film olmuş.
  • Yönetim ve oyunculuklar başarılı.
  • Film müzikleri güzel ve keyifliydi.
  • Felsefe öğretmeni Nathalie’nin yaşamı ve başından geçen kimi olaylar “Öğretmen Zeynep” (Yönetmen: Ümit Efekan) filmini hatırlatıyor.
  • Heinz ile Nathalie arasındaki evlilik kurumu “Hayatboyu” (Yönetmen: Aslı Özge) filmini hatırlatıyor.
  • “Brittany By Sea”

Mantıksız Adam

image

Filmin Künyesi:

MANTIKSIZ ADAM | IRRATIONAL MAN | Yönetmen: Woody Allen / Oyuncular: Joaquin Phoenix (Abe), Emma Stone (Jill), Parker Posey (Rita), Jamie Blackley (Roy) / ABD / 2015 / Renkli/ 96´

Sinopsis:

Abe Lucas (Joaquin Phoenix), son dönemlerde yaşamaktan zevk alamayan, duygusal olarak dibe vurmuş bir felsefe profesörüdür. Abe, politik aktivizmden okulda verdiği derslere kadar yaptığı hiçbir şeyle fark yaratamadığına inanmaktadır.

Hayatında yeni bir sayfa açmak için küçük bir kasabaya yerleşir ve orada ders vermeye başlar. Burada tanıştığı Rita Richards (Parker Posey), aynı üniversitede hocalık yapan, mutsuz bir kadındır. Abe’den onu mutsuzluğunun en büyük kaynağı olan evliliğinden kurtarmasını istemektedir. Öğrencisi Jill Pollard (Emma Stone) ise sınıfın en başarılısıdır ve zamanla Abe’le aralarında bir arkadaşlık başlar. Jill her ne kadar erkek arkadaşı Roy (Jamie Blackley)’a aşık olsa da Abe’in ıstırap dolu, sanatçı kişiliğini ve egzotik geçmişini karşı konulamaz derecede çekici bulmaya başlar. Abe’in her geçen gün bir yenisi eklenen davranış bozukluklarına rağmen Jill’in ona karşı hissettiği duygular güçlenmektedir. Jill’in arkadaşlıklarını romantik bir ilişkiye dönüştürme çabalarını Abe hep püskürtmektedir.

Ancak Abe ve Jill’in bir yabancının konuşmasına kulak misafiri olup Abe’in olaya dahil olmasıyla işler değişir.

Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Woody Allen’den beklendik kalitede olmasa da izlemeye değer bir film olmuş.

Eksiler

  • Filmin hikaye kurgusundaki bağlamalar daha iyi yapılabilirmiş.

Keşif

  • Abe’nin profesörü takip etmesi ile ilgili sahneler aklıma “Tokatçı” (Yönetmen: Natuk Baytan) filmini getirdi.
  • Abe yazdıkları ile değil de daha çok yaşadıkları ile felsefe yapıyor.

Öylesine

  • Bulunamadı.