Görülmüştür

Görülmüştür filminde Zakir ile Emel
8 out of 10 stars (8 / 10)

Görülmüştür filmi ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

GÖRÜLMÜŞTÜR | PASSED BY CENSOR | Yönetmen: Serhat Karaaslan / Senarist: Serhat Karaaslan / Oyuncular: Berkay Ateş (Zakir), Saadet Işıl Aksoy (Selma), Füsun Demirel (Zakir’in Annesi), İpek Türktan Kaynak (Emel), Erdem Şenocak (Kenan), Müfit Kayacan (Adnan), Banu Fotocan (Gülten), Emrah Özdemir (Ahmet) / Türkiye / 2018 / Renkli / 95´ 

Özet:

Yönetmen Serhat Karaaslan, gerçekleştirdiği kısa filmlerinin ardından ilk uzun metraj deneyimi olan Görülmüştür filminde, mahkum mektuplarını denetleyen Zakir karakteri ile sansür konusuna değinmiştir. Hikaye anlatıcılığıyla ilgilenen Zakir’in rutin hayatını, denetlediği bir mektubun içinden çıkan fotoğraf değiştirir. İlham umudu ile başlayan bu fotoğrafın hikayesi; Zakir için bir takıntı alırken, izleyiciyi ise algılanan gerçeklikten koparmaya başlar. Öncesinde varlığını hissetmediğimiz tutku, artık Zakir karakterinin mukavemetini temsil eden önemli bir parçasıdır. Yazın hayatı ile gerçekliği girift bir kurgu ile bağlayan film üzerinden, kontrol etme pratiğiyle gelişen tutkulu bir hikayeyi izlemek mümkün.

Not: Yukarıdaki paragraf !f İstanbul sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça beğendim.
  • Oyunculuklar genel anlamda başarılı. Selma rolündeki oyuncunun performansını pek başarılı bulmadım açıkçası.
  • Karakter tiplemeleri oldukça başarılı.
  • Saç kurutma makinesi ile çorabı kurutma sahnesi eğlenceliydi.
  • Zakir’in, annesi ile evde yemek yedikleri sahnede TV dizileri ile ilgili konuştukları sahne eğlenceliydi.
  • Bir sahnede Zakir’in mektup üzerinde “Hak” kelimesini karalamaya çalışırken kaleminin bitmiş olması güzel bir detaydı.
  • Bir sahnede Selma’nın evini teftiş sonrası Emel çekip gider. Zakir’in onun ardından baktığı yönde kameranın gösterdiği duvarda yazan “Seni Seviyorum” güzel bir detaydı.
  • Zakir’in, annesi ile yaşadığı evde kapı ile ilgili güvenlik önlemleri bir bakıma hapishane ortamı gibidir.
  • Diyaloglardaki nüktedan yapı Mahmut Fazıl Coşkun (“Anons”,”Yozgat Blues”, “Uzak İhtimal) filmlerini hatırlatır. “Yozgat Blues” ile ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki değerlendirme yazısına buradan erişebilirsiniz. “Anons” filmi için de buradan erişebilirsiniz.
  • Zakir’in birdenbire Selma’nın hayatına dahil olması/olmaya çalışması “Saç” (Yönetmen: Tayfun Pirselimoğlu) filminde Hamdi’nin (Ayberk Pekcan) Meryem’in (Nazan Kesal) hayatına dahil olmasını hatırlatır.
  • Filmde yer verilen “görülmek” olgusu ile ilgili şöyle bir çıkarım yapılabilir belki: “Görülenle alay eder görülmemiş olan”

Görülmüştür Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • “Ben Bir Garip Gardiyanım”
  • “Uzak Görüş”

Eksi Bir

image

Filmin Künyesi:

EKSİ BİR| MINUS ONE | Yönetmen: Orhan Oğuz / Senarist: Orhan Oğuz, Eyüphan Erkul / Oyuncular: Nilüfer Açıkalın (Zehra), Metin Belgin (Şemsi), Ercan Kesal (Halil), Serkan Ercan / Türkiye / 2017 / Renkli / 96´

Sinopsis:

İnsanoğlu ilk varoluşundan beri sert doğa şartlarıyla mücadele etmiştir. Yarı felçli, meczup Şemsi’nin dramı, o gece görev yapan üç zabıtayı kendi ortak paydasında birleştirir. Isınmak için girdiği belediye kültür merkezinden zabıtalar tarafından uzaklaştırılan Şemsi, bel altı reflekslerini kaybetmiş, idrar ve dışkısını farkında olmadan yapmaktadır. Şemsi’yi arabalarına alan zabıtalar, rahatsız edici koku yüzünden arabanın kapı ve pencerelerini açmak zorunda kalıp tabiatın sert yüzüne maruz kalmayı kabul ederler. Gece boyunca Şemsi’yi alabilecek resmi bir kurum bulmak için mekân mekân gezen zabıtalar onun yaşamında kendi yaşamlarından parçalar bulur. Zabıtaların gece angaryası Şemsi onları derinden etkileyecektir.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Film Festivali sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Filmin hikayesi gerçek bir olaydan esinleniyor.
  • Kurumların çalışma şekilleri ve/veya koşulları anlamında senaryoda ufak tefek sıkıntılar olsa da diyaloglar başarılı.
  • Şef Zabıta Halil’in “sosyal medya” kullanımı “Mutlu Son” (Yönetmen: Michael Haneke)  filmindeki benzer bir durumu hatırlatıyor.
  • Filmin sonlarına doğru kamera uzaktan zabıta arabasının döner kavşaktan geçişini gösterir. Bir açıdan filmde başlanılan duruma geri dönme olarak da okunabilir bu eylem.
  • Filmin mizahi tonu yer yer Mahmut Fazıl Coşkun ve Tolga Karaçelik filmlerini hatırlatıyor.
  • “Sosyal Hizmet Blues”

Saygın Vatandaş

image

8 out of 10 stars (8 / 10)

Filmin Künyesi:

SAYGIN VATANDAŞ | EL CIUDADANO ILUSTRE | THE DISTINGUISHED CITIZEN | Yönetmen: Gaston Duprat, Mariano Cohn / Senarist: Andrés Duprat / Oyuncular: Oscar Martínez (Daniel Mantovani), Dady Brieva (Antonio), Andrea Frigerio (Irene), Nora Navas (Nuria), Manuel Vicente (Cacho), Belén Chavanne (Julia), Gustavo Garzón (Gerardo Palacios) / Arjantin / 2016 / Renkli / 117´

Sinopsis:

Arjantin sinemasının bu yılki en nitelikli ve eğlenceli sürprizlerinden Saygın Vatandaş, Nobel edebiyat ödülünü kazanmayı düşüş olarak gören bir yazarı gözlemliyor. Avrupa’da yaşayan Daniel, Arjantin’de büyüdüğü, romanlarının beslendiği kasabadan gelen daveti kabul eder. 40 yılın ardından ilk kez kasabaya gittiğinde kendisini bir girdap gibi yükselen, trajikomik durumların içinde bulur. Mizahtan bir an bile vazgeçmeyen film, kültür, şöhret, edebiyat, sanat ve insan davranışları üzerine hınzırca sorular sorarken izleyiciyi kasabanın cehaletiyle yazarın kibrinin ortasına konumlandırıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça beğendim.
  • Senaryo başarılı.
  • Film  “saygı” ve “saygısızlık” kavramlarını ele alıyor.
  • “Muhteşem Salaşlık”
  • Filmin mizahi tadında Mahmut Fazıl Coşkun, Tolga Karaçelik filmlerinin havası vardı.
  • Daniel Mantovani karakteri hem sima hem de mesleği anlamında Güneri Cıvaoğlu’nu hatırlattı.
  • Nadir saygılı davranan kişilerden biri de otelin resepsiyonisti. Daniel Mantovani de ona karşı saygı gösteriyor.

Toz Ruhu

image

Filmin Künyesi:

TOZ RUHU | Yönetmen: Nesimi Yetik / Oyuncular: Tansu Biçer (Metin), Ertuğrul Aytaç Uşun (Ümit), Selin Yeninci (Neslihan), Aytaç Arman (Avni), Nihal G. Koldaş (Suzan), Settar Tanrıöğen (Fahrettin) / Türkiye / 2015 / Renkli / 95´

Sinopsis:

Metin, İstanbul’da yaşayan bir erkek gündelikçidir. Kendi halinde, mutlu bir dünyası vardır. Arabesk müzik tutkunudur, şarkılar besteler. Metin’in küçük dünyası ilk olarak İstanbul’a asker olarak gelen yeğeni Ümit’in ziyaretiyle değişir. Ama dünyasının asıl sarsılışı müşterisi Suzan Hanım’ın evinde birlikte çalıştıkları Neslihan’ın evine gelmesiyle olur. En nihayetinde Metin’in hayatına giren iki kişi de kendi yollarına doğru giderler. Metin yine küçük dünyasında, yalnızlığıyla başbaşa kalır. Bu sırada Metin’in hayatında ilginç bir gelişme olur, İstiklal Caddesi’ndeki kabininde şarkı söylediği televizyon programı onu konuk olarak çağırır.

Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Tansu Biçer’in oyunculuğu başarılı.

Eksiler

  • Film, hikayenin karakterlerle beraber harmanlanmasında biraz sıkıntılar yaşıyor.

Keşif

  • Metin’de Başak burcunun özelliklerini görebiliriz: İşine sadık, düzenli, titiz ve biraz da çekingen.
  • Metin, kemerinin üzerinde cep telefonu yerine ses kaydedici taşıyan nevi şahsına münhasır bir kişilik. Diğer yandan Metin, yazdığı fantezi türü şarkılarda karşı cinsle olan hayallerini anlatıyor bir bakıma da.
  • Aytaç Arman’ı izlemek keyifliydi.
  • Metin, “Yozgat Blues” (Yönetmen: Mahmut Fazıl Coşkun) filmindeki Yavuz (Ercan Kesal) ile “Şimdiki Zaman” (Yönetmen: Belmin Söylemez) filmindeki Tayfun (Ozan Bilen) karakterlerinin bir karışımı gibi.
  • “Uzak” (Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan) filminde iki akraba arasındaki ilişki ne kadar uzaksa bu filmde bir o kadar yakın.

Öylesine

  • Metin sahne tozunu yutamıyor belki ama çamaşır tozu yutuvermiş olabilir.
  • Metin gömlek değiştirir gibi sevgili değil de sevgili değiştirir gibi gömlek değiştiriyor.