Yatık Emine

image

Filmin Künyesi:

YATIK EMİNE | | EMINE THE PROSTITUTE  | Yönetmen:  Ömer Kavur / Oyuncular:  Necla Nazır (Emine), Serdar Gökhan (Hastabakıcı Server), Bilal İnci (Arzuhalci Deli İsmail), Nubar Terziyan, Mahmut Hekimoğlu (Kumandan), Renan Fosforoğlu, Güzin Özipek, Osman Alyanak (Fırıncı Mustafa), Atilla Ergün (Rıza), Ahmet Turgutlu (Çavuş)  / Türkiye / 1974 / Renkli / 84´

Sinopsis:

Ömer Kavur’un sinema okulu IDHEC’den çıkar çıkmaz çektiği 1974 tarihli Yatık Emine ise Refik Halit Karay’ın Memleket Hikâyeleri kitabında yer alan aynı adlı öyküden uyarlama. Hikâye, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında fahişelik yüzünden Anadolu’nun ücra bir kasabasına sürülen Emine’nin son günlerini konu edinir. Yatık Emine Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme dönemine denk düşen bir kadın hikâyesi olduğu kadar, hem Bressonvari minimal anlatımıyla sinemamızda bir ilk, hem de yıllar sonra Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes’daki ödül töreninde adını koyacağı bir hissin, “tutkuyla sevilen yalnız ve güzel ülke”nin dolaylı ifadesidir belki de… Kadının, ülkenin-ulusun temsili olarak kullanılışının dokunaklı örneklerinden biri olan, uzaklarda yalnız bırakılmış bu karakterden yola çıkarak denebilir ki, “hepimiz hâlâ Yatık Emine’yiz, hepimiz bir taşrada sürgünüz…”

Artılar

  • Senaryoyu beğendim. Diyaloglarda Turgut Özakman’ın varlığı kendini belli ediyor.
  • Necla Nazır’ın oyunculuğunu oldukça başarılı buldum.

Eksiler

  • Kumandanın kasabadan 10-15 gün ayrılması öncesinde Emine’nin durumu ile ilgili hiç tedbir almaması; onun ailesine mektup yazarken tanık olduğumuz şefkatli imajına gölge düşürüyor. Sanki karakterin genel tavrına biraz ayrıksı bir tutum oluyor bu.

Keşif

  • Necla Nazır’ın bu filmde “Yatık Emine” rolünde çizdiği karakter ve oyunculuk bana onun “Umut Dünyası” (Yönetmen: Safa Önal) filmindeki “Zeynep” rolünü hatırlattı.
  • Şadırvanda Fırıncı Mustafa’nın Rıza ile oğlu Ali’nin “prova” için Yatık Emine’ye gitmesine izin vermesi ile ilgili konuştuğu sahne bana “Kibar Feyzo” (Yönetmen: Atıf Yılmaz) filminde “Feyzo” (Kemal Sunal) ile “Hoca Efendi” (Bahri Ateş) arasında yine şadırvanda geçen “büyü” ile ilgili anlaşmaya ilişkin konuşmaları hatırlattı.
  • Emine açlıktan ve perişanlıktan evinde ölümü beklerken; kamera, öncesinde bize devlet büyüklerini,  kasabanın zenginlerini, eşrafı her akşam olduğu gibi kahvede iken ya da bir eğlence ortamında iken gösteriyor.
  • Filmi izlerken Emine’nin, kasabalının toplu bir saldırısı sonucu öleceğini düşünmüştüm. Açlıktan/perişanlıktan ölmesi benim için sürpriz oldu.
  • Camı kırık pencerenin önünde duran Emine’nin yüzündeki o duruluk, yatıklık. Emine’nin aslında umudu yatık, kaderi yatık, insanlığa olan inancı yatık.
  • Bilal İnci’yi deli de olsa iyi adam rolünde görmek ilginçti 🙂
  • Rıza ve Ali prova için giderlerken Emine’yi ölü bulmuşlardır. Rıza, testosteronunun kölesi olarak nekrofil tavırlar sergiler.
  • Emine hastaneye ilk getirildiği sırada Server ile olan geleceğe dair umutlu konuşmaları bizim de yüreğimize umut tohumları saçıyor ama ne fayda.
  • Erkeğin kadına bakış açısındaki aşırı maddeselliği filmde tüm sertliğiyle görüyoruz maalesef.

Öylesine

  • “Emine’nin Suçu Ne?”
  • Filmden bir replik: “Acını ne tatlı anlatıyorsun”.