Filmin Künyesi:
MARY SHELLEY | Yönetmen: Haifaa Al-Mansour / Senarist: Emma Jensen, Haifaa Al-Mansour / Oyuncular: Elle Fanning (Mary Shelley), Douglas Booth (Percy Shelley), Stephen Dillane (William Godwin), Bel Powley (Claire Clairmont), Maisie Williams (Isabel Baxter), Tom Sturridge (Lord Byron), Joanne Froggatt (Mary Jane Clairmont), Ben Hardy (John Polidori), Hugh O’Conor (Samuel Taylor Coleridge), Ciara Charteris (Harriet Shelley), Jack Hickey (Thomas Hogg) / İngiltere / 2017 / Renkli / 120´
Sinopsis:
Son dönemin yükselen yıldızlarından Elle Fanning “Frankenstein’a hayat veren yazar Mary Shelley” rolünde. Gerçek hayatı da yarattığı ölümsüz karakter Victor Frankenstein kadar fantastik ve ilgi çekici olan Mary Wollstonecraft, 1800’lerin ilk çeyreği Londra’sında henüz 17 yaşındayken dönemin en gözde romantik şairi Percy Shelley’e âşık olur. İki edebiyat tutkununun sarsıcı ve kural tanımayan aşkı, yaşayacakları kişisel trajedilerin de etkisiyle Mary’nin yazma arzusunu ateşler. Dünyanın ilk bilim-kurgu romanı olarak nitelenen, kuşaktan kuşağa bir korku klasiği olarak aktarılan “Frankenstein ya da Modern Prometheus”, zamanının çok ötesinde bir eser olarak modern çağa karşı romantik bir başkaldırı başlatır. Dünya prömiyerini Uluslararası Toronto Film Festivali’nde yapan filmde Elle Fanning’e Douglas Booth, Maisie Williams ve Tom Sturridge eşlik ediyor.
Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.
Öylesine
- Filmi genel anlamda vasat buldum.
- Oyunculuklar başarılı. Başrolde Elle Fanning iyi bir iş çıkarmış.
- Yönetmen Haifaa Al-Mansour 5 yıl aradan sonra ikinci uzun metraj filmi ile geri dönüyor. Yönetmenin ilk çalışması “Vecide” filmini başarılı bulmuştum. İlk filme göre oldukça farklı bir prodüksiyon olmuş bu yeni çalışma. Düşük bütçeli bir filmden yüksek bütçeli bir filme geçiş yapılmış.
- Hikayenin ilerleyişinde bazı noktalar ani gelişmiş gibi duruyor. Percy’nin resmiyette eşi olan Harriet’in Mary’nin karşısına çıkması, Percy ve Mary çiftinin ortalama bir evden hizmetçileri olan bir köşke taşınması.
- Filmin ikinci bölümünde, Lord Byron’un dahil olduğu kısımlar hikayenin bağlanması için gerekli ise de filmin gücünü azaltıyor.
- Filmden bir replik: “Bazen bağrına bastığın şeyleri de bir gün bırakmak zorunda kalırsın.”
- Elle Fanning’in bu filmdeki yüz hatları ve mimikleri Nicole Kidman’a oldukça benziyor.
- Mary’nin annesi (Mary Wollstonecraft) Mary’nin doğumundan kısa bir zaman sonra 1797 yılında hayata veda eder. İsmi kızına yadigar kalır. Mary – Percy Shelley çiftinin ise ilk üç çocukları maalesef çok küçükken ölürler. Çiftin son çocuklarının dünyaya geldiği 1822 yılında ise bu sefer Percy Shelley hayata gözlerini yumar. Onun ismi de oğluna yadigar kalır.
- “Yetenekli Bayan Shelley”