Filmin Künyesi:
MUHTEŞEM GÜZELLİK | THE GREAT BEAUTY | LA GRANDE BELLEZZA | Yönetmen: Paolo Sorrentino / Oyuncular: Toni Servillo, Carlo Verdone, Sabrina Ferilli / İtalya / 2012 / Renkli / 142´
Sinopsis:
Altın Küre Ödülleri’nde En İyi Yabancı Film; Avrupa Film Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Kurgu ödüllerini kazanan ve 86. Akademi Ödülleri’nde En İyi Yabancı Film dalında Oscar’a aday olan Muhteşem Güzellik / The Great Beauty”, senenin en çok övgü alan filmlerinden biri. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan ve Fellini’nin başyapıtı Tatlı Hayat’a benzetilen film, adeta Roma’ya ithaf edilmiş rengarenk bir aşk mektubu niteliğinde. Il Divo ve Olmak İstediğim Yer’in yönetmeni Paolo Sorrentino’nun yönettiği film, BAFTA’da da En İyi Yabancı Film adayları arasında yer alıyor. Büyüleyici ve görkemli atmosferiyle bir Roma yazı… İlerleyen yaşına rağmen karşı konulamaz bir cazibesi olan yakışıklı Jep Gamberdella, şehrin tadını sonuna kadar çıkarmaktadır. Şık akşam yemeklerinden çılgın partilere koşar. Kıvrak zekası ve mizahi kişiliğiyle her zaman baştan çıkarıcı ve bağımlılık yapan biri olmuştur. Aynı zamanda bir yazar olan Jep, gençliğinde ödül aldığı kitabı ile büyük bir başarı yakalar ve Roma yüksek sosyetesinde önemli bir itibar edinerek ihtişamlı bir hayat sürmeye başlar. Roma’nın en güzel manzaralı evlerinden birinde oturan Jep, terasında eğlenceli partilere ev sahipliği yapar. Takındığı alaycı tavır ile dejenere olmuş insanları ve hayal kırıklıklarını maskeleyerek dünyayı biraz daha iyi bir yer olarak görmeye çalışır. Onun için masumiyetini koruyan tek şey hala hayallerinde yaşattığı eski aşkıdır. Artık yeniden kalemi kağıdı eline almanın zamanı gelmiştir, ancak güzelliğiyle insanı etkisiz hale getiren bu göz kamaştırıcı şehirde içinde biriken derin yorgunluğun üstesinden gelebilecek midir?
Artılar
- “Jep Gambardella” rolünde Toni Servillo’nun oyunculuğu olağanüstü.
- Filmin çok katmanlı yapısı ustaca yönetilmiş.
- Roma şehrine ilişkin kullanılan görüntüler gerçekten bir harika.
- Filmde ara ara dış ses olarak yer alan Jep’in konuşmaları filme olumlu yönde güç katmış.
- Jep’in evinde düzenlediği geleneksel dost meclislerinin birinde, arkadaşı Stefania’ya (Galatea Ranzi) onun gerçeklerini yüzüne karşı anlattığı sahne oldukça etkileyiciydi.
- Yan rolde gördüğümüz ‘yaramaz’ Lello Cava (Carlo Buccirosso) ve ‘cüce’ editör karakterleri filme oldukça renk katmış.
Eksiler
- İçinde birçok hikaye ve görsel barındıran filmin, zaman zaman okunabilirliği zorlaştırdığını hissettim.
- Jep’in en yakın arkadaşlarından Romano (Carlo Verdone) ile sevgilisi arasında film boyunca yaşananlar, filmin geneli içerisinde biraz zayıf ve yapmacık duran bir hikaye olmuş.
Keşif
- “Gece” (Yönetmen: Michelangelo Antonioni) filminde başroldeki yazar Giovanni Pontano (Marcello Mastroianni) karakteri ile bu filmdeki Jep karakteri arasında bir paralellik kurdum. İki filmde de bir bakıma yaratıcılığında tıkanma yaşayan bir yazar figürü görüyoruz.
- “Batan Güneş” (Yönetmen: Michelangelo Antonioni) filminde başroldeki Vittoria (Monica Vitti) karakteri için nasıl güneş hep batıyorsa; bu filmdeki Jep için ise güneş hiç batmıyor sanki.
- Jep’in film boyunca 65 yaşına kadarki yaşamını muhasebe etmesi, geçmişe gitmesi, özeleştiriler yapması vb. noktalar bana “Yaban Çilekleri” (Yönetmen: Ingmar Bergman) filminde benzer bir yol/tutum izleyen başroldeki Dr. Isak Borg (Victor Sjöström) karakterini anımsattı.
Öylesine
- “Görsel Olmak İstediğim Yer”.
- “Batmayan Güneş”.