Filmin Künyesi:
SOĞUK | COLD | Yönetmen: Uğur Yücel / Oyuncular: Cenk Medet Alibeyoğlu, A. Rıfat Şungar, Valeria Skorokhodova, Yulia Vanyukova, Yulia Erenler, Şebnem Bozoklu, Ezgi Mola, Rıza Sönmez / Türkiye / 2012 / DCP / Renkli / 105´
Sinopsis:
Uğur Yücel´in Berlin´de dünya prömiyerini yapan son filmi Soğuk, karlar altında, karanlık bir atmosferde, tüm çıkışsızlığıyla Türkiye´nin sınır şehri Kars´ta geçiyor. Kafkas kültürünün sert ve acımasız ruhu yörenin soğuk iklimiyle uyum içindedir. Kışları çıkışsız bir şehre dönüşmektedir Kars. Üç Rus kız kardeş bu şehirde bir pavyonda çalışır. Hayatında karısından başka bir kadın bilmeyen bir trenyolu işçisi, kardeşlerden en küçüğüne âşık olur. Her şeyi terk edecek kadar tutkuyla bağlanır kıza. Erkek kardeşi ise şehrin belalılarından biridir. Evlenip yuva kurmasına rağmen gece hayatını terk etmemekte, bekâr hayatını sürdürmektedir. O da üç kız kardeşin etrafında dolaşır. Kız kardeşkerden en küçüğü İrina´nın sadece birkaç günü kalmıştır ülkesine dönmek için. Bundan sonrası ne kızların ne de yol işçisi âşığın dilediği gibi gider; işler iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. Yücel, Soğuk´ta aile içindeki geleneksel kodları, kadınların maruz kaldığı her türlü şiddeti ve erkeklerin toplumdaki dokunulmazlığını sarsıcı bir etki yaratacak şekilde, tüm duyguları en gerçekçi halleriyle işleyerek resmediyor.
Artılar
- Cenk Medet Alibeyoğlu , Ahmet Rıfat Şungar ve Valeria Skorokhodova’nın oyunculukları oldukça başarılı.
Eksiler
- Balabey (Cenk Medet Alibeyoğlu) karakterinin geçmişindeki sorunları ve kardeşi Enver (Ahmet Rıfat Şungar) ile aralarındaki problemi tam olarak anlamlandıramıyoruz gibi geldi bana.
Keşif
- Enver ve Boncuk (Ezgi Mola) karakterlerinin düğün gecesi bir bakıma hikayenin de dönüm/düğüm noktası. Aynı gecede hem Balabey İrina (Valeria Skorokhodova) ile tanışıyor hem de Enver ile Boncuk arasındaki problemler başlıyor.
Öylesine
- “Soğuktu ve Kar Atıştırıyordu”
- Bir bakıma “Başka Dilde Aşk”
- “Balabey’in Trenleri”