Öğretmenler Odası

8.5 out of 10 stars (8,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Öğretmenler Odası | The Teachers’ Lounge | Das Lehrerzimmer | Yönetmen: İlker Çatak / Senarist: Johannes Duncker, İlker Çatak / Oyuncular: Leonie Benesch (Carla Nowak), Leonard Stettnisch (Oskar Kuhn), Eva Löbau (Friederike Kuhn / Oskar’ın Annesi), Michael Klammer (Thomas Liebenwerda), Anne-Kathrin Gummich (Dr. Bettina Böhm), Kathrin Wehlisch (Lore Semnik), Sarah Bauerett (Vanessa König), Rafael Stachowiak (Milosz Dudek), Uygar Tamer (Bayan Yılmaz), Özgür Karadeniz (Bay Yılmaz), Canan Samadi (Mariam Irfan), Kersten Reimann (Bay Stalmann), Benjamin Bishop (Tim Boyle), Tim Porath (Toms Vater), Katinka Auberger (Maren Firouza), Katharina Marie Schubert (Bayan Hasbricht), Oskar Zickur (Lukas) / Almanya / 2023 / Renkli / 98´ 

Özet:

Film, kendini işine adamış idealist bir öğretmen olan Carla Nowak’ın bir lisede ilk işine başlamasını konu alıyor. Okulda arka arkaya hırsızlıklar meydana geldiğinde Carla meseleyi kendi başına çözmeye karar verir ve bir gizli kamera yerleştirir. Ortaya çıkan gerçeklerle Carla öfkeli veliler, çokbilmiş meslektaşları ve saldırgan öğrenciler arasında kalır, katı eğitim sisteminin duvarlarına toslar. Umutsuzca doğru bir şeyler yapmaya çalıştıkça, genç öğretmen için her şey daha da kötüleşir.

Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı, özellikle de Leonie Benesch.
  • Tempo ve gerilim film boyunca iyi devam ettirilmiş.
  • Finali başarılı buldum.
  • Oskar’a hayat veren oyuncu Yeşilçam filmlerinin (“Canım Kardeşim”, “Gelin”, “Şaşkın Damat” vb. gibi) çocuk oyuncusu Kahraman Kıral’ı anımsatıyor.
  • “Sinirli Küp”
  • “Dar Alanda Kısa Hırsızlıklar”
  • “Bir Bluzun Peşinde”

Kuru Otlar Üstüne

8 out of 10 stars (8 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Kuru Otlar Üstüne | About Dry Grasses | Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan / Senarist: Akın Aksu, Ebru Ceylan, Nuri Bilge Ceylan/ Oyuncular: Deniz Celiloğlu (Samet, Resim Öğretmeni), Merve Dizdar (Nuray, İngilizce Öğretmeni), Musab Ekici (Kenan, Sosyal Bilgiler Öğretmeni), Ece Bağcı (Sevim, Öğrenci), Erdem Şenocak (Tolga, Beden Eğitimi Öğretmeni), Yüksel Aksu (Vahit, Veteriner), Münir Can Cindoruk (Feyyaz), Onur Berk Arslanoğlu (Bekir, Okul Müdürü), Yıldırım Gücük (İl Milli Eğitim Müdürü), Cengiz Bozkurt (Nail), S. Emrah Özdemir (Çavuş),Elif Ürse (Saime, Okul Müdür Yardımcısı), Elit Andaç Çam (Firdevs), Nalan Kuruçim (Kevser), Ferhat Akgün (Atakan, Rehberlik Öğretmeni), Eylem Canpolat (Halime), Seçkin Aydın (Erdi, Asker), Turan Selçuk Yerlikaya (Astsubay), Abti Karataş (Korucu), Vahit Yıldırım (Kızaklı Korucu), Delila Kandemir (Delila), Birsen Sürme (Aylin), Polat Sever (Emirhan), Sami Erdem (Kılıçhan), Sefa Sürmeli (Sefa), Bilal Sürmeli (Bilal) / Türkiye / 2023 / Renkli / 197´ 

Özet:

Doğu Anadolu’nun ücra bir beldesinde zorunlu hizmetini yapmakta olan resim öğretmeni Samet’in başına anlam vermekte zorlandığı bazı olaylar gelir…

Not: Yukarıdaki paragraf Nuri Bilge Ceylan sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Merve Dizdar elbette ki çok başarılı ve benim de beğendiğim bir oyuncu. Ama Cannes Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü alması pek yerinde bir tercih olmamış. Bu filme bir oyunculuk ödülü verilecekse bu Deniz Celiloğlu ve Musab Ekici için verilecek “En İyi Erkek Oyuncu” ödülüdür.
  • Milli Eğitim Müdürü’nün odasında geçen sahne güzeldi.
  • Samet, Kenan ve Nuray’ın birlikte yer aldıkları sahnelerde benzer bir oturma düzeni detayı var.
  • Nuri Bilge Ceylan’ın bir önceki “Ahlat Ağacı” filmini daha çok beğenmiştim.
  • “Kar ve Okul”
  • “Doğru mu Samet”

Okul Tıraşı

6.5 out of 10 stars (6,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Okul Tıraşı | Brother’s Keeper | Yönetmen: Ferit Karahan / Senarist: Gülistan Acet, Ferit Karahan / Oyuncular: Ekin Koç (Öğretmen Selim), Samet Yıldız (Yusuf), Melih Selçuk (Öğretmen Kenan), Mahir Ipek (Okul Müdürü), Cansu Fırıncı (Öğretmen Hamza), Nurullah Alaca (Memo), Mert Hazır (Ahmet), Mustafa Halli (Faruk), Münir Can Cindoruk (Öğretmen Haluk), Ümit Bayram (İdris), Dilan Parlak (Öğretmen Sevda), Ferit Karahan (Müdür Yardımcısı), Nedim Salman (Akif), Sıddık Salaz (Mahmut), Ertan Gül (Muhasebeci), Hamdullah Arvas (Çamaşırcı), Tekin Bulut (Sacit) / Türkiye / 2021 / Renkli / 85´ 

Özet:

Doğu Anadolu’nun karlarla kaplı ücra bir köşesindeki yatılı okulda okuyan Yusuf ve onun en yakın arkadaşı Memo’yu izleyen bir dram. Esrarengiz bir hastalığa yakalanan Memo’nun hastaneye götürülmesi gerekir. Kardan kapanan yolların açılmasını bekleyen baskıcı okul yönetiminin sakladığı sırlar, bu işten sorunsuz sıyrılmaya çalışırken ortaya çıkar. Ferit Karahan’ın gizem ve gerilimi sonuna kadar koruyan ikinci uzun metrajı, 71. Berlin Film Festivali Panorama bölümünde FIPRESCI (Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu) Ödülü’ne layık görüldü.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Modern sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda başarılı buldum.
  • Donmuş kapı kilidinin sıcak suyla çözülmesi ilginç bir sahneydi.
  • Yusuf karakteri sima ve tavır olarak “Sivas” (Yönetmen: Kaan Müjdeci) filmindeki Aslan (Doğan İzci) karakterini hatırlatır.
  • Anlatım Bozukluğu”
  • “Okul ve Ceza”

Aşka Tövbe

6.5 out of 10 stars (6,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Aşka Tövbe | Yönetmen: Türker İnanoğlu / Senarist: Fuat Özlüer (Eser: Kerime Nadir) / Oyuncular: Filiz Akın (Şehbal), Kartal Tibet (Mübin), Önder Somer (Selman Siret, Sefaret Katibi), Semiramis Pekkan (Nazan), Funda Postacı (Rezzan, Nazan’ın Kardeşi), Nubar Terziyan (Osman, Okul Müdürü, Selman’ın Abisi), Şaziye Moral (Mübin’in Annesi, Şehbal’in Halası), Mahmure Handan (Dadı), Zeki Sezer (Otel Görevlisi), Sadri Karan (Doktor), Aynur Aydan, Selçuk Alagöz, Seyfi Havaeri (Doktor), Ali Demir (Nikah Davetlisi) / Türkiye / 1968 / Renkli / 83´ 

Özet:

Film, Şehbal ile Mübin’in aşkını konu alır. Şehbal, İzmir’de öğretmenlik yapmaktadır. Halasının oğlu Mübin’i uzun zamandır sevmekte, ondan bir adım atmasını beklemektedir. Fakat Mübin, Şehbal’e teyzesinin kızı Nazan’ı sevdiğini söyler ve onunla aralarını yapmasını ister. Nazan ise, başkasını sevmektedir. Bu haberi alan Mübin yıkılır. Şehbal, Mübin’e olan duygularını saklayıp onu teselli etmeye çalışır. Karısını yeni kaybetmiş bir adam olan Selman, Şehbal’in kafasını büsbütün karıştıracaktır.

Not: Yukarıdaki paragraf TSA sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Müzikler güzel.
  • Mübin’in yanan mum ile sigarasını yaktığı sahneler ilginçti.
  • Filmden bir replik: “Döktüğüm sigara tablaları, Mübin’in kendi hayatını yakmasının külleri gibiydi.”
  • Filmden bir replik: “Sevilmeden sevmek bedbahtlığına uğradım.”
  • Filmden bir replik: “Benim için bir saadet membası olacağınıza inanıyorum.”
  • Önder Somer’in yine iyi bir rolde olması şaşırtıcı.
  • Semiramis Pekkan bu filmde sima olarak biraz Suna Keskin’i de andırıyor.
  • Filiz Akın’ın makyajı daha iyi olabilirmiş.
  • Bir sahnede Filiz Akın’ın giydiği sarı kostüm pek başarılı bir tercih olmamış.

Babam

7 out of 10 stars (7 / 10)

Babam filmi ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Babam | Yönetmen: Nihat Durak / Senarist: Nail Pelivan, Nihat Durak / Oyuncular: Çetin Tekindor (Yusuf Tunalı), Melisa Şenolsun (Feride), Berker Güven (Arif), Erkan Kolçak Köstendil (Deniz), Cezmi Baskın (Metin), Ebru Şahin (Nilüfer), Cansu Fırıncı (Ömer, Nilüfer’in Abisi), Güner Özkul (Feride’nin Annesi) / Türkiye / 2017 / Renkli / 130´ 

Özet:

Yusuf Tunalı batmakta olan sardalya konserve fabrikasını kurtarmaya çalışırken, karısının ölümüyle zihinsel engelli oğlu Arif’le baş başa kalır. Oğlunu, engeli sebebiyle yıllardır kabullenememiş Yusuf için, bu durum büyük bir sınav olacaktır. Genç öğretmen Feride, atanamadığı için Yusuf’un fabrikasında çalışmaya başlar. Arif, Feride’nin ilgisiyle kabuğundan çıktıkça, Yusuf’un da Arif’e olan bakışı değişir. Yusuf, Feride ve Arif’in yaşadıkları, çevrelerinde olup bitenler, bu üç insanı birbirine daha da yakınlaştırır. Yusuf içinde saklı olan iyi insanı Feride ve oğlu Arif’in etkisiyle gün yüzüne çıkarmaya başlar. Dertleri ve sorumlulukları Yusuf’un sürpriz kararlar almasına yol açar.

Not: Yukarıdaki paragraf TSA sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı. Özellikle de Berker Güven ve Melisa Şenolsun.
  • Film müziği başarılı.
  • Yan hikayede Nilüfer karakteri iyi dahil edilmiş.
  • Duygusal açıdan güçlü bir film olmuş.
  • Çetin Tekindor’un hayat verdiği karakter duygusal açıdan “Babam ve Oğlum” (Yönetmen: Çağan Irmak) filmini hatırlatır. Film isimlerinin benzemesi de hoş bir sürpriz olur. O filmde Hüseyin’in (Çetin Tekindor), torununa sahip çıkması gerekmişti. Bu filmde de Yusuf’un, oğluna.
  • Çetin Tekindor’un karakterdeki ses kullanımını çok beğenemedim.

Babam Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • “İçimdeki İnsan”

İçerdekiler

İçerdekiler filminde Tutuklu Öğretmen ve Komiser

6.5 out of 10 stars (6,5 / 10)
İçerdekiler filmi ile ilgili künye, sinopsis ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

İÇERDEKİLER | Yönetmen: Hüseyin Karabey / Senarist: Hüseyin Karabey / Oyuncular: Caner Cindoruk (Tutuklu Öğretmen), Settar Tanrıöğen (Komiser), Gizem Soysaldı (Tutuklu Öğretmenin Baldızı) / Türkiye / 2019 / Renkli / 108´ 

Sinopsis:

İçerdekiler, darbe döneminde gözaltına alınıp sorgulanan bir öğretmenin hikayesini konu ediyor. Darbe döneminde iktidarın söylemine karşı bildiri dağıtan bir öğretmen gözaltına alınır. Öğretmenin gözaltında tutulduğu sürede kimseyle görüşmesine izin verilmez. Üstelik hakkında herhangi bir tutuklama kararı çıkmadan, siyasi şube baş komiseri tarafından 185 gün boyunca sorgulanır. Baskı altında sorgulanan ve büyük bir psikolojik savaşa maruz kalan öğretmen, karısı ile görüşme şansı yakaladığında kendisini bambaşka bir durumun içerisinde bulur. Usta yazar ve şair Melih Cevdet Anday’ın aynı isimli yapıtının sinemaya uyarlanması olan “İçerdekiler” filminin yönetmenliğini ve senaristliğini Hüseyin Karabey üstleniyor. Caner Cindoruk, Settar Tanrıöğen ve Gizem Soysaldı’nın başrolünü paylaştığı filmde ayrıca Feyyaz Duman, Görkem Mertöz, Gürsü Gür, Melek Ceylan da rol alıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Rexx sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Senaryo ve diyaloglar başarılı. Bu başarıda Melih Cevdet Anday’ın aynı isimli yapıtından uyarlanmış olmanın katkısı büyük.
  • Tek mekanda geçiyor olmasına karşın seyirciyi odağında tutmayı başarıyor film.
  • Filmin ilk bölümündeki komiserin sorgulayan rolünü ikinci bölümde öğretmen üstleniyor.
  • Öğretmenin annesi ile ilgili anlattığı hikaye bizi pek bir yere götürmüyor sanki.
  • Komiser ile tutuklu öğretmen arasındaki iletişim/gerilim “Küf | Mold” (Yönetmen: Ali Aydın) filminde Komiser (Muhammet Uzuner) ile kayıp oğlunu arayan Basri (Ercan Kesal) arasındaki sahneleri hatırlatır. O filmle ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki değerlendirme yazısına buradan erişebilirsiniz.

İçerdekiler Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

    • Bulunamadı.

Şeytan Ruhlu İnsanlar

Şeytan Ruhlu İnsanlar filminde Bayan Delasalle (Véra Clouzot)

Şeytan Ruhlu İnsanlar filmi ile ilgili künye, sinopsis ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

ŞEYTAN RUHLU İNSANLAR | LES DIABOLIQUES | Yönetmen: Henri-Georges Clouzot / Senarist: Pierre Boileau (Roman), Thomas Narcejac (Roman), Henri-Georges Clouzot, Jérôme Géronimi, René Masson, Frédéric Grendel / Oyuncular: Simone Signoret (Nicole Horner), Véra Clouzot (Christina Delassalle), Paul Meurisse (Michel Delassalle),  Charles Vanel (Alfred Fichet, Komiser), Jean Brochard (Plantiveau, Kapıcı) / Fransa / 1954 / Siyah-Beyaz / 115´

Sinopsis:

Şeytan Ruhlu İnsanlar, kusursuz bir cinayet planı yapan iki kadının hikayesini anlatıyor. Karısına ait olan bir okulun yöneticiliğini yapan Michel Delassalle tam anlamıyla çekilmez bir karakterdir. Karısı da dahil çevresindeki herkese türlü zalimlikler yapan Delassalle’nin okuldaki öğretmenlerden biriyle gizli bir ilişkisi vardır ve sevgilisine de aynı ölçüde kötü davranmaktadır. Bu gizli ilişki açığa çıktığında iki kadın da bu adama karşı duydukları nefret sayesinde ortak bir noktada buluşurlar. Bu huysuz adamdan intikam almaya karar veren iki kadın kusursuz bir cinayet planı yapıp uygularlar. Ancak her şey yolunda gitse de kimsenin anlam veremediği gizemli bir olay meydana gelir ve işler karışır.

Not: Yukarıdaki paragraf Beyazperde sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Senaryo içerisindeki gizem iyi işlenmiş olsa da bazı noktalarda tutarsızlıklar yer almakta.
  • Çocuk oyuncu Moinet “Denizdeki Ateş | Fire At Sea” (Yönetmen: Gianfranco Rosi) filminde yer alan Samuele karakterini hatırlatır. O filmle ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki yazıya buradan erişebilirsiniz.
  • Michel Delassalle karakterini canlandıran Paul Meurisse  görünüş olarak Türk tiyatro/sinema oyuncusu ve seslendirme sanatçısı Saadettin Erbil’i hatırlatır.

    Paul Meurisse - Şeytan Ruhlu İnsanlar filminden bir karede
    Paul Meurisse

    Saadettin Erbil
    Saadettin Erbil

Şeytan Ruhlu İnsanlar Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • Bulunamadı.

 

İnatçı Bir Adam

image

6 out of 10 stars (6 / 10)

Filmin Künyesi:

İNATÇI BİR ADAM | LERD | Yönetmen: Mohammad Rasoulof / Senarist: Mohammad Rasoulof / Oyuncular: Reza Akhlaghirad (Reza), Soudabeh Beizaee (Hadis), Nasim Adab,  Zeinab Shabani, Missagh Zareh, Zhila Shahi, Majid Potki, Mehdi Mehraban, Sepehr Ebadi, Bagher Yekta / İran / 2017 / Renkli / 118´

Sinopsis:

Reza kendini şehir bataklığından uzaklaştırmış, eşi ve tek çocuğuyla, Kuzey İran’ın uzak bir köyünde basit bir yaşam sürüyordur. Günlerini, japon balığı çiftliğinde çalışarak geçirir. Devletle ve yerel yönetimle yakın ilişkileri olan özel bir şirket, yerel yaşamı tamamen kontrol altına almıştır. Ortaklar, şirketin varlığını ve kazancını arttırmak için, yerel çiftçileri ve küçük iş sahiplerini zorlayarak varlıklarını ele geçirmeye çalışır. Yaşadıkları baskı sonucu birçok çiftçi kendiliğinden bu yozlaşmanın bir parçası olur. Reza tekelleşmeye karşı verdiği mücadelede yolunu ve kendi değerlerini kaybetmemek için çabalarken, olduğu kişi üzerine de pek çok sorgulamaya girişecektir…

Not: Yukarıdaki paragraf Beyazperde sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi beğenmekle beğenmemek arasında kaldım.
  • Filmin başrol oyunculuklarını çok başarılı bulamadım.
  • Alışılageldik İran filmlerinden farklı bir çalışma olmuş. O açıdan izlenmeyi hak ediyor olarak değerlendirilebilir.
  • Gerçekçi üslup kullanımı açısından Romanya’dan Cristian Mungiu’nun; Rusya’dan  Andrey Zvyagintsev’in filmlerini hatırlatıyor.
  • Filmde genel anlamda “mülkiyet” ya da “mülkiyetsizlik” temasından söz edilebilir. Çeşitli konuların mülkiyeti açısından da şu filmlerle bir bağ kurulabilir. Suyun mülkiyeti açısından “Susuz Yaz” (Yönetmen: Metin Erksan); bürokrasinin mülkiyeti açısından “Leviathan” (Yönetmen: Andrey Zvyagintsev); doğanın mülkiyeti açısından “Balık” (Yönetmen: Derviş Zaim); iradenin mülkiyeti açısından “Takva” (Yönetmen: Özer Kızıltan)
  • “Hiçbir şeyde rızam yok,
    Sen yanımda ol yeter.”

Fransa’da Bir Mevsim

image

Filmin Künyesi:

FRANSA’DA BİR MEVSİM | UNE SAISON EN FRANCE | A SEASON IN FRANCE | Yönetmen: Mahamat-Saleh Haroun / Senarist: Mahamat-Saleh Haroun / Oyuncular: Sandrine Bonnaire (Carole Blaszak), Eriq Ebouaney (Abbas Mahadjir), Bibi Tanga (Etienne Bamingui), Ibrahim Burama Darboe (Yacine Mahadjir), Aalayna Lys (Asma Mahadjir) / Fransa / 2017 / Renkli / 97´

Sinopsis:

Çad asıllı yönetmen Mahamat-Saleh Haroun’dan Paris’in alt tabakasında ayakta kalma mücadelesi veren kaçak göçmenlerin hayatına gerçekçi ve dokunaklı bir bakış… Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki savaştan kaçarak Paris’e gelen iki kardeşten öğretmen olan Abbas manavlık, felsefe profesörü olan Etienne ise gece bekçiliği yapmaktadır. Her an polis tarafından ele geçirilerek sınır dışı edilme endişesiyle yaşayan kardeşler korku ve belirsizlik üzerine yeni bir hayat inşa etmeye çalışırken ellerinden gelebilecek en iyi şeyin onurlarını korumak olduğunu öğreneceklerdir. Haroun’un “Avrupa’ya sığınmış, yüzleri görülmeyen insanların hikâyesini” anlattığını söylediği Fransa’da Bir Mevsim, dünyanın en çok ziyaret edilen (ışıklar) şehri Paris’in hiç bilmediğimiz yönüyle bizi yüzleştiriyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Film Festivali sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar ve müzik tercihleri başarılı.
  • Film aslında hikaye anlamında çok yavaş ilerlemese de izlenirken yavaş ilerliyor hissi yaratıyor.
  • Amca Etienne karakteri ile ilgili tam bir bağ kurulamıyor. Amcanın çocuklarla bir arada olduğu bir sahne olmaması da ilginç geldi bana.
  • Senaryoda kimi eksiklikler olsa da sıcak ve keyifli bir film olmuş.
  • Film kullandığı samimi dil açısından göçmen konusuna değinen ve Fransa’da geçen “Umut Limanı” (Yönetmen: Aki Kaurismaki) filmini akıllara getiriyor.
  • 2015 yılında Altın Palmiye kazanan ve benzer bir konuya değinen “Dheepan” (Yönetmen: Jacques Audiard) filminden daha sıcak buldum bu filmi.
  • “Saint-Étienne “
  • “Yacine Saint-Germain”
  • “Haydi Abbas, vakit tamam;
    30 gün diyordun işte doldu zaman.”

Bahçe

image

Filmin Künyesi:

BAHÇE | THE GARDEN | ZAHRADA | Yönetmen: Martin Šulík / Senarist: Otec, Ondrej Sulaj, Martin Šulík / Oyuncular: Roman Luknár (Jakub), Zuzana Sulajová (Helena), Jana Svandová (Tereza), Marián Labuda (Otec) / Slovakya / 1995 / Renkli / 99´

Sinopsis:

Genç Jakub hayatından memnun değil; işi onu tatmin etmiyor, evli bir kadınla olan ilişkisini de yürütemiyor, hiç geçinemediği babasıyla da bir apartman dairesi paylaşmak zorunda. Kendisini çevreleyen boz gerçeklikte kaçmak için Jakup kısa bir süreliğine büyükbabasının köydeki eski evine taşınmaya karar veriyor. Buradayken büyükbabasının günlüğünü buluyor, bu da yalın ve unutulmuş bir dünyanın büyüsünü keşfetmesini sağlıyor: erik likörü yapmayı, ekmek pişirmeyi, büyük bahçenin çimlerini biçmeyi öğreniyor; gizemli üç adam onu ziyaret ediyor, bilinmezliklerle dolu ve son derece ilginç bir kız olan Helen’la tanışıyor. Kısa tatili gittikçe uzuyor ve Jakup daha farkına bile varamadan hayatı köklü bir değişime uğruyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Pera Müzesi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim. Enteresan bir film olmuş.
  • Filmde ara ara kullanılan müziği beğendim.
  • Luis Bunuel’in gerçeküstücülüğü ile Ingmar Bergman’ın ruhüstücülüğü birleşimi bir film olmuş.
  • Film bir ağaçtan kopup düşen bir dal ile başlıyor. Jakub’un hayatı da bu dal gibi bir “kopukluk” içinde. Babası ile olan ilişkisi, evli Tereza ile olan şehvet macerası, okuldaki öğretmenlik işi vb. Büyükbabanın köydeki evinde bile ilk başlarda Jakub’un el/adım attığı her yerde bir sıkıntı oluşuyor.
  • Büyükbabanın ters şekilde yazılmış günlüğü fikrini oldukça iyi buldum. Jakub yazılanları bir ayna yardımı ile okuyabiliyor. Bu ayna onun kendi iç dünyasını keşfetmesini sağlıyor bir bakıma.
  • Jakub’un babası filme oldukça renk katmış.
  • Jakub’un hayatındaki iki kadının (Tereza ve Helena) temsil ettiği karakterler “Arzunun Şu Karanlık Nesnesi” (Yönetmen: Luis Bunuel) filmindeki iki farklı Conchita (Carole Bouquet, Ángela Molina) karakterini anımsatıyor.
  • “Arzunun Şu Karanlık Bahçesi”