İlk Bakışta Aşk’ın İstatistiksel Olasılığı

7 out of 10 stars (7 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

İlk Bakışta Aşk’ın İstatistiksel Olasılığı | Love At First Sight | Yönetmen: Vanessa Caswill / Senarist: Katie Lovejoy, Jennifer E. Smith (Roman) / Oyuncular: Haley Lu Richardson (Hadley Sullivan), Ben Hardy (Oliver Jones), Rob Delaney (Andrew Sullivan), Katrina Nare (Charlotte), Jameela Jamil (Anlatıcı / Dış Ses), Tom Taylor (Luther Jones), Dexter Fletcher (Val Jones), Sally Phillips (Tessa Jones), Tracy Wiles (Bayan O’callaghan), Philip Bird (Bay O’callaghan) / İngiltere / 2023 / Renkli / 91´ 

Özet:

Bir Londra uçuşu sırasında yakınlaşan iki yabancı, kaderin cilvesiyle birbirlerinden ayrı düşer. Kavuşmak imkânsız gibi görünse de aşk tüm olasılıklara meydan okur.

Not: Yukarıdaki paragraf Netflix sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Samimi ve güzel bir film olmuş.
  • Filmin geneline yayılan istatistiksel detaylar/bilgiler güzel kullanılmış.
  • Hadley karakterinin sıcaklığında, naifliğinde “Brooklyn” (Yönetmen: John Crowley) filmindeki Eilis (Saoirse Ronan) ile “Carol” (Yönetmen: Todd Haynes) filmindeki Therese (Rooney Mara) karakterlerinin bir izdüşümü var sanki.
  • “Hearthrow
  • “Aşk Uçuyorum Demez”

Ayna Ayna

7 out of 10 stars (7 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Ayna Ayna | Yönetmen: Belmin Söylemez / Senarist: Belmin Söylemez, Haşmet Topaloğlu / Oyuncular: Manolya Maya (Aylin), Laçin Ceylan (Lale), Şenay Aydın (Frida), Cengiz Orhonlu / Türkiye / 2022 / Renkli / 114´ 

Özet:

Oyuncu olma hayalleri kuran işletme öğrencisi Aylin, bir Osmanlı dizisindeki cariye rolünü kapmak ister. Frida, bir türlü bitiremediği oyununu sokaklarda prova eder. Ünlü oyuncu Lale, tiyatrosunu ayakta tutmak için mücadele eder. Üç kadının yolları İstanbul’da, Lale’nin kursunda kesişir.

Not: Yukarıdaki paragraf MUBI sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Bir sahnede atölyede kilitli kalan Aylin sesini yükseltmekte güçlük çekmesi konusunda doğal bir sınava tabi tutulur.
  • Yönetmenin bir önceki filmi “Şimdiki Zaman” bence daha başarılıydı.

İyi ki Yapmışım

6 out of 10 stars (6 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

İyi ki Yapmışım | I’m Glad I Did | Yönetmen: Selçuk Metin / Senarist: Zeynep Miraç / Katkıda Bulunanlar: Metin Akpınar, Demet Akbağ, Ahmet Gülhan, Umur Bugay, Dikmen Gürün, Kandemir Konduk, Perran Kutman, Zeynep Oral, Ferhan Şensoy, Nevra Serezli, Selma Sonat, Suat Sungur, Cihat Tamer, Demet Taner / Türkiye / 2020 / Renkli / 114´ 

Özet:

Duayan tiyatro ve sinema sanatçısı Metin Akpınar’ın hayatına ve kariyerine bir bakış sunan bu belgesel, usta santaçının yılların içinden süzüp getirdiklerini aktarıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Netflix sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Belgeseli genel anlamda beğendim.
  • Metin Akpınar’ın gece sofraları Atatürk’ün sofralarını hatırlatır.
  • Belgeselden bir replik: “Ben çok’umdur”.
  • Metin Akpınar’ın sinema ile ilgili kariyerine az yer verildiğini düşünüyorum.
  • “İyi ki İzlemişim”

Bir Yudum Mutluluk

6.5 out of 10 stars (6,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Bir Yudum Mutluluk | Yönetmen: Orhan Aksoy / Senarist: Orhan Aksoy / Oyuncular: Orhan Gencebay (Orhan), Necla Nazır (Zehra), Haluk Kurtoğlu (Sadık), Numan Paknel (Kemal, Sadık’ın Oğlu), Erol Günaydın (Aşık Noksani), Dilaver Uyanık (Hasan, Orhan’ın Babası), Şükriye Atav (Orhan’ ın Annesi), Tuncer Sevi (Orhan’ın Arkadaşı), Necdet Kökeş (Cafer, Orhan’ın Arkadaşı), Ahmet Uz (Orhan’ın Arkadaşı), İhsan Gedik (Sadık’ın Adamı), Selahattin Fırat (Hakim), Asuman Arsan (Mama), Ahmet Kostarika (Meyhaneci), Ahmet Turgutlu (Meyhaneci), Arap Celal (Bahçıvan), Muzaffer Cıvan (Fedai), Çetin Başaran (Fedai), Coşkun Göğen (Fedai), Abdi Algül (Fedai), Osman Alyanak (Köşkün Sahibi), Garibe Gündem (Köşkün Sahibinin Eşi), Cevdet Arıkan (Bardaki Adam), Sezai Kaya (Berberdeki Müşteri), Tevfik Şen, Dilaver Uğurlu, Kader Demir / Türkiye / 1982 / Renkli / 105´ 

Özet:

Film, bir adamın sevdiği kızı kötü yola düşürenlerden intikam alma mücadelesini anlatır. Orhan ve Zehra evlenmek isteyen iki gençtir. Orhan, düğün için para biriktirmek amacıyla iki seneliğine Almanya’ya çalışmaya gider. Döndüğünde evlilik hayalleri kuran Orhan, Zehra’yı kötü yola düşmüş olarak bulur. Bu acıya dayanamaz ve onu öldürmeye çalışır. Bu yüzden hapse düşer. Aradan uzun yıllar geçer ve Orhan hapisten çıkar. Bir tesadüf iki aşığı tekrar bir araya getirir. Orhan, Zehra’yı içinde bulunduğu hayattan kurtarır. Artık geriye Zehra’yı bu hayata düşürenlerden intikam almak kalmıştır.

Not: Yukarıdaki paragraf TSA sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda vasat buldum.
  • Orhan Gencebay bir filminde daha yine araba tamircisi rolünde 🙂
  • Aşık Noksani’nin bağlamayı ısırdığı sahneler ilginçti.
  • Orhan’ın Zehra’yı bahçe hortumu ile ıslatması ilginç bir sahneydi.
  • Şükriye Atav’a Güler Ökten seslendirmesi hiç güzel olmamış. Keşke kendi sesi ile yer alabilseymiş.
  • Bu bir Cristian Mungiu filmi olsaydı ismi “5 Yıl, 8 Ay, 10 Gün” olurdu.
  • “Sadık Bir Adam”
  • “Noksan-i Aşk”

Gençlik

Gençlik filminde dans topluluğu

7 out of 10 stars (7 / 10)
Gençlik filmi ile ilgili künye, sinopsis ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

GENÇLİK | YOUTH | FANG HUA | Yönetmen: Feng Xiaogang / Senarist: Geling Yan / Oyuncular: Xuan Huang (Feng Liu), Miao Miao (Xiaoping He), Chuxi Zhong (Suizi), Caiyu Yang (Dingding Lin), Xiaofeng Li (Shuwen Hao),  TianChen Wang (Can Chen), Yan Su (Dans Eğitmeni), Yuan Sui (Drolma), Keru Wang (Xiao Ba Lei), Renbo Zhang (Zhu Ke) / Çin / 2017 / Renkli / 136´ 

Sinopsis:

Xiaoping, 1970’lerdeki Kültür Devrimi sırasında Çin Halk Ordusu’nun sanat topluluğuna katılarak hayatında yeni bir başlangıç yapmaya hazırlanan genç bir kızdır. Ancak topluluğa bir türlü adapte olamaz ve dışlanır. Onu anlayan ve savunan tek kişi, temiz kalpli Liu Feng’tir. Bu iki arkadaşın aralarındaki dostluk yıllar geçtikçe gelişecek ve birbirlerinde aşkı bulacaklardır. Yan Geling’in kendi biyografik romanından beyazperdeye uyarladığı ve Feng Xiaogang’ın yönettiği Gençlik’te, Çin’in 1970’lerden 1990’lara kadar uzanan çalkantılı tarihinde topluma yön veren olaylara tanık olmuş bir çiftin dokunaklı hikâyesini izliyoruz.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Modern sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Yönetmenlik anlamında iyi kotarılmış bir çalışma olmuş.
  • Günlük hayatın içinden biraz daha fazla sahne olabilirdi.
  • Filmden bir replik: “Mezarlıktakilerle karşılaştırıldığımda iyi olmadığımı söyleyebilir miyim?”
  • Filmden bir replik: “Perdede gençliğimizin tomurcuklanan halini görmenizi istedim”
  • Bir tiyatro/dans topluluğunun yıllar içindeki serüveninin ele alınması açısından benzer minvaldeki “Soğuk Savaş | Cold War” (Yönetmen: Pawel Pawlikowski) filmi hatırlanır. O filmle ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki değerlendirme yazısına buradan erişebilirsiniz.

Gençlik Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

    • “Üniformalı Yapıncak”
    • “Kezban Orduda”

 

Provadan Sonra

Provadan Sonra filmi. Ingmar Bergman, Erland Josephson ve Lena Olin

Provadan Sonra filmi ile ilgili künye, sinopsis ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

PROVADAN SONRA | AFTER THE REHEARSAL | Yönetmen: Ingmar Bergman / Senarist: Ingmar Bergman  / Oyuncular: Erland Josephson (Henrik Vogler), Ingrid Thulin (Rakel Egerman), Lena Olin (Anna Egerman), Bertil Guve (Henrik Vogler’in Gençliği), Nadja Palmstjerna-Weiss (Anna Egerman’ın Gençliği) / İsveç / 1984 / Renkli / 72´

Sinopsis:

Ingmar Bergman, boş bir tiyatronun içindeki bir odada yaşananlarla, sürekli işlediği hayat ile sanat arasındaki geçirgenlik temasına geri dönüyor. August Strindberg’in Rüya Oyunu piyesi için yapılan bir provanın ardından tiyatroda oyalanan ünlü yönetmen Henrik, yeni parlayan yıldızı Anna ile flörtleşirken içten bir sohbete dalar. Bu esnada, Anna’nın da yönlendirmesiyle yönetmen kendine zarar veren bir oyuncu olan, Anna’nın artık hayatta olmayan annesi Rakel ile yaşadığı ilişkiyi anımsamaya başlar. Keskin bir kalemden çıkmış ve mükemmel oyunculukla taçlandırılmış bir film olan Provadan Sonra, görünenin ardını göstererek tiyatroda yaşamın hem albenisini hem de bedelini irdeliyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Pera Müzesi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda vasat buldum.
  • Filmin atmosferi izleyiciye yeteri kadar hissettirilememiş.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Kısa bir süre yer alsa da Ingrid Thulin’in varlığı güzel olmuş.
  • Filmden bir replik: “Özel hayatındaki aktristen kurtul”
  • Yönetmenin “Saraband” filminde de Henrik diye bir karakter vardır. Üstelik Henrik’in ölen eşinin ismi de Anna’dır. Çocukları Karin vardır bir de 19 yaşında. İster misiniz Bergman’ın “Saraband” filmindeki Henrik ve Anna bu filmdekiler olsun. “Saraband” yılı 2003 yapımı. Bu film ise 1984.  Karin’in 19 yaşında olması da ilginç bir rastlantı. Bu filmle ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki yazıya buradan erişebilirsiniz.

Provadan Sonra Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • “Henrik’in Hayatı”

 

Annem Hakkında Her Şey

Annem Hakkında Her Şey filmi ile ilgili künye, sinopsis ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

ANNEM HAKKINDA HER ŞEY | ALL ABOUT MY MOTHER | Yönetmen: Pedro Almodóvar / Senarist: Pedro Almodóvar  / Oyuncular: Cecilia Roth (Manuela), Penélope Cruz (Hermana Rosa), Candela Peña (Nina), Marisa Paredes (Huma Rojo), Antonia San Juan (Agrado),  Rosa Maria Sardà (Rosa’nın Annesi), Fernando Fernán Gómez (Rosa’nın Babası), Toni Cantó (Lola), Eloy Azorín (Esteban) / İspanya / 1999 / Renkli / 101´

Sinopsis:

Annem Hakkında Her Şey unutulmaz kadınlardan oluşan zengin, kaleydoskop benzeri bir evren yaratıyor. Eve Hakkında Her Şey, Arzu Tramvayı gibi klasik melodramlara ve Cassavetes’in Açılış Gecesi’ne göndermelerle dolu olan film, ergen yaştaki oğlunun trajik ölümünden sonra Madrid’den Barselona’ya giden hemşire Manuela’nın (Cecilia Roth) şehirde geçirdiği günlerin izini sürer. Manuela Barselona’da mülksüzleştirilmiş kadınlardan oluşan bir topluluğa katılır, bunların arasında sorunlu bir oyuncu (Marisa Paredes), sözünü sakınmayan bir seks işçisi (Antonia San Juan) ve hamile, HIV-pozitif bir rahibe (Penélope Cruz) vardır. Bu çılgın fantezi, kadın dostluğuna ve gücüne sunulan cömert ve içten bir selam.

Not: Yukarıdaki paragraf Pera Müzesi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Dinamik, dramatik ve eğlenceli bir film olmuş.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Hikaye içerisindeki bağlamalar güzel yorumlanmış.
  • Filmin negatif yönü hikayedeki olayların çok hızlı akması olarak düşünülebilir.
  • Huma Rojo’nun piyesteki repliklerini gerçek hayattaki diyaloglara serpiştirmesi güzel bir uygulama olmuş.
  • Esteban’ın not defterinin, fotoğrafındaki gözlerinin altına gelecek şekilde yerleştirilmesi güzel bir mizansen olmuş.
  • Yardımcı rollerden birinde olan Agrado karakteri filme oldukça renk katmış.
  • Filmden bir replik: “Kalbimin peşinden gittim”
  • Esteban’ı canlandıran Eloy Azorín ünlü İspanyol tenisçi Rafael Nadal’a benziyor.

    Annem Hakkında Her Şey Filminde Eloy Azorín
    Eloy Azorín

    İspanyol Tenisçi Rafael Nadal
    Rafael Nadal

Annem Hakkında Her Şey Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

  • “Tramvayın Kıyısında”

 

Persona

image

Filmin Künyesi:

PERSONA | Yönetmen: Ingmar Bergman / Senarist: Ingmar Bergman / Oyuncular: Bibi Andersson (Alma), Liv Ullmann (Elisabet Vogler), Margareta Krook (Doktor), Gunnar Björnstrand (Elisabet ‘in Eşi), Jörgen Lindström (Elisabet ‘in oğlu) / İsveç / 1966 / Siyah-Beyaz / 81´

Sinopsis:

Ingmar Bergman’ın en gizemli, en rahatsız edici filmlerinden Persona, David Lynch’ten Claude Chabrol’e, hatta Abba’ya kadar etkisi yayılan, sarsıcı bir psikolojik dram, Bergman’ın tarifiyle “iki enstrüman için bir sonat”. Bibi Andersson’ın canlandırdığı genç hemşire Alma, Liv Ullman’ın canlandırdığı, konuşmayı reddeden aktris Elisabeth Vogler’in tedavi süreciyle ilgilenmektedir. İkili, birlikte, deniz kıyısındaki bir eve yerleşir. Ancak zamanla tedavi tersine işler; Elisabeth yerine Alma konuşup içini dökmeye başlar; ikilinin kişilikleri birbirine geçtikçe, gerçekle hayal de birbirine girer. Bergman’ın birçok kusursuz başyapıtından biri olan Persona, yönetmenin sözleriyle “yalnızca sinemanın keşfedebileceği sözsüz gizlere dokunuyor”.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Film Festivali sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel olarak beğendim.
  • Bibi Andersson’un oyunculuğu çok başarılı.
  • Bu filmi daha çok seveceğimi düşünmüştüm ama beklediğim gibi olmadı.
  • Bergman’ın film hakkında yapılan kısa bir röportajda dikkat çektiği üzere filmin ilk 4 dakikası biraz zorlayıcı ve sabır gerektiriyor.
  • Alma, Elisabet için bir ayna belki de. Hem ruhi hem de fiziki olarak Elisabet’in sesi oluyor Alma. Çoğu zaman giydikleri kıyafetlerin rengi bile aynı.
  • Bu filmde “sıkıntılı” anne rolünü oynayan Liv Ullmann yıllar sonra yine Bergman’ın yönettiği “Güz Sonatı” filminde bu sefer “sıkıntılı” annenin kızı rolünde karşımıza çıkıyor.

Satıcı

image

7.5 out of 10 stars (7,5 / 10)

Filmin Künyesi:

SATICI | THE SALESMAN | Yönetmen: Asghar Farhadi / Senarist: Asghar Farhadi / Oyuncular: Shahab Hosseini (Emad Etesami), Taraneh Alidoosti (Rana Etesami), Babak Karimi (Babak) / İran / 2016 / Renkli / 125´

Sinopsis:

Oscar’lı Bir Ayrılık’ın yönetmeni Asghar Farhadi, Fransa’da çektiği Geçmiş’in ardından sarsıcı bir dramla yeniden ülkesine dönüyor. İran’da günümüzde geçen filmde Arthur Miller’ın Satıcının Ölümü oyununu sahneye koyan tiyatrocu çift Rana ve Emad, yeni bir eve taşınır. Rana, burada saldırıya uğrar. Emad, travmasını sessizce atlatmaya çalışan Rana’nın aksine intikam alma yolunu seçer. Farhadi’nin izleyiciyi girdap gibi içine çeken ve mükemmel işleyen senaryosu ve oyuncu kadrosunun kusursuz performansları, filme Cannes’da iki ödül ve bol övgü kazandırdı. İran sinemasının güçlü soluğu Ashgar Farhadi, ahlaki açılımları ve İran toplumuna getirdiği derin çözümlemelerle bir kez daha insan davranışlarının dehlizlerine iniyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça beğendim.
  • Senaryo ve oyunculuklar başarılı.
  • Filmin başında yer alan iş makinesi / vinç sahnesi bir bakıma aile düzeninin sarsılmasını simgeliyor diye de düşünülebilir. “Leviathan” (Yönetmen: Andrey Zvyagintsev) filminde de sonlara doğru benzer ve daha sert bir iş makinesi / vinç sahnesi vardı.
  • Filmin polisiye yönünü iyi buldum.
  • Filmde düğüm yine başta gördüğümüz evin içinde çözülüyor. Bu sefer herkes dışarıya çıkmaya değil içeriye girmeye çalışıyor.

Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi

image

7 out of 10 stars (7 / 10)

Filmin Künyesi:

BIRDMAN VEYA CAHİLLİĞİN UMULMAYAN ERDEMİ | BIRDMAN: OR (THE UNEXPECTED VIRTUE OF IGNORANCE) | Yönetmen: Alejandro González Iñárritu / Oyuncular: Michael Keaton (Riggan Thomson), Zach Galifianakis (Brandon), Edward Norton (Mike Shiner), Andrea Riseborough (Laura), Amy Ryan (Sylvia), Emma Stone (Sam), Naomi Watts (Lesley), Lindsay Duncan (Tabitha) / ABD / 2014 / Renkli / 119´

Sinopsis:

Bir dönemin ‘Birdman’ adlı süper kahraman filmleri serisiyle ünlenen oyuncusu Riggan, Broadway’de kendi yönettiği ve başrolünde yer aldığı bir oyunun son hazırlıklarını yapmaktadır. Ancak provalar esnasında oyunculardan biri beklenmedik bir biçimde yaralanır ve yerinin acil olarak doldurulması gerekir. Lesley ve onun en yakın arkadaşı olan Jake’in önerisiyle bir zamanların gözde yıldızı olan Mike Shiner ile anlaşılır. Riggan sahneye çıkma hazırlıkları yaparken en başta Mike Shiner ardından ise oyuncu olan sevgilisi Laura, kişisel asistanlığını yürüten kızı Sam ve mükemmeliyetçi eski karısı Sylvia baş etmek durumunda kalır. Riggan kendine yeniden prestij kazandırmasını beklediği bu oyunu, beklentilerin aksine olumlu tepkiler kazanması için elinden geleni yapacaktır.

Not: Yukarıdaki paragraf Beyazperde sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Genel anlamda başarılı bir film.
  • Oyunculuklar oldukça başarılı. Özellikle de Michael Keaton ve Edward Norton.
  • Senaryo başarılı.

Eksiler

  • Hareketli kamera kullanımı zaman zaman rahatsız edici boyutlara ulaşıyor.
  • Film müzikleri pek başarılı değil.
  • Riggan’ın Birdman benliğini canlandıran dış ses çok itici.
  • Diyalogların belden aşağı bölümleri biraz abartılı olmuş.

Keşif

  • Riggan’ın tiyatro uyarlamasını yaptığı “What We Talk About When We Talk About Love” (Yazar: Raymond Carver) hikayesinde geçen kimi sahnelerin filmin içindeki gerçek hayatta da olduğunu görürüz.
    • Sargılar içindeki yaşlı çift / Riggan’ın filmin sonundaki sargılı hali
    • Oyunu sergileyenlerin normalde de sevgili olması
    • Oyunda rolü gereği hamile olan Laura’nın gerçekte de hamile olması
  • Filmde bahsi geçen ilginç bir tespit: “Aşk ile hayranlığı karıştırma”
  • Riggan ile tiyatro eleştirmeni kadının bardaki atışma sahnesi iyiydi.
  • Filmin sonunda burnunu yaralayan Riggan bir nevi Birdman maskesi takmış gibi oluyor.
  • Özellikle dış çekimlerde kameranın yüksekten çekim yapması şöhrete ve ihtişama yapılan bir tasvir gibiydi.
  • Filmin büyük çoğunluğunun tiyatro binası içinde geçmesi aklıma “Riley’nin Hayatı” (Yönetmen: Alain Resnais) filmini getirdi.
  • Şöhret ve gücü kaybetme/elinde bulundurma temaları açısından film “Yıldız Haritası” (Yönetmen: David Cronenberg) filmine yakın duruyor.
  • Riggan’ın menajeri hem siması hem de rolü gereği “Şark Bülbülü” (Yönetmen: Kartal Tibet) filminde Gazino Müdürünü canlandıran Levent Öktem’e pek benziyor.

Öylesine

  • “Riggan’ın Hayatı”
  • “Garip bir kuştu rolüm,
    Elimden uçtu ünüm”