Mahvol, Mahluk, Mahvol

Mahvol, Mahluk, Mahvol filmindeki bir sahne. Soldan sağa: Francisca'nıneşi, Francisca, Francisca'nın sevgilisi Cruz

5 out of 10 stars (5 / 10)
Mahvol, Mahluk, Mahvol filmi ile ilgili künye, sinopsis ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

MAHVOL, MAHLUK, MAHVOL | MUERE, MONSTRUO, MUERE | MURDER ME, MONSTER | Yönetmen: Alejandro Fadel / Senarist: Alejandro Fadel / Oyuncular: Víctor Lopez, Esteban Bigliardi, Tania Casciani, Romina Iniesta, Sofia Palomino, Francisco Carrasco, Stéphane Rideau, Jorge Prado / Arjantin / 2018 / Renkli / 109´ 

Sinopsis:

And Dağları’nın ıssız, uzak bir bölgesinde tuhaf ve ürkütücü cinayetler işlenmektedir. Art arda başsız kadın cesetlerinin bulunduğu bu yerde, olayları araştırmakla görevli dedektif Cruz bir kâbusun içine çekilmektedir sanki. Sevdiği kadın Francisca da başı kesilerek öldürülünce, Cruz kendini tamamen bu acımasız katili yakalamaya adar. Katil bir motosiklet çetesinin psikopat üyesi midir yoksa söylentilere göre, bazı sözlerin tekrarlanmasıyla ortaya çıkan bir canavar mı? Harflerin, dağların ve cinsel canavarların iç içe geçtiği Mahvol, Mahluk, Mahvol, The Wild Ones ile adını duyuran Alejandro Fadel’in yetişkinler için yarattığı karanlık bir masal.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi vasat buldum.
  • Oyuncu seçimi başarılı olmuş.
  • Müzik kullanımı başarılı.
  • Filmin gizemli yapısının nispeten çözüldüğü sır perdesi pek güzel kotarılmamış.
  • M harfi ile başlayan üç kelimeden oluşan filmin adı ve/veya gizemli sözler gibi başka üçlü yapılar da görmek mümkün: Üç Dağ, Üç Motosiklet, Üç Kurban vb. gibi.
  • Francisca’nın eşini canladıran oyuncu fiziksel ve ruhsal anlamda “Halef” (Yönetmen: Murat Düzgünoğlu) filmindeki Mahir (Muhammet Uzuner) karakterini hatırlatır. O filmle ilgili Öylecine Bir Aşk sayfasındaki değerlendirme yazısına buradan erişebilirsiniz.

Mahvol, Mahluk, Mahvol Filmi için Öylesine İsim Önerileri 

    • “M – Bir Şehir Canavarını Arıyor”

 

Zirve

image

Filmin Künyesi:

ZİRVE | THE SUMMIT | LA CORDILLERA | Yönetmen: Santiago Mitre / Senarist: Mariano Llinás, Santiago Mitre / Oyuncular: Ricardo Darin (Hernán Blanco), Dolores Fonzi (Marina Blanco), Erica Rivas (Luisa Cordero), Alfredo Castro (García), Christian Slater (Dereck McKinley) / Arjantin / 2017 / Renkli / 113´

Sinopsis:

And Dağları zirvesinde psikolojik gerilimle siyasi gerilimi harmanlayan Zirve, başrolündeki Arjantin’in en önemli oyuncularından Ricardo Darin’in güçlü performansıyla izleyiciyi etkisi altına alıyor. Filme adını veren Latin Amerika devletleri zirvesinde gündem petrol ve küresel güç iken Arjantin devlet başkanı Hernán Blanco’nun aklı bambaşka şeylerle meşguldür. Damadı, Hernán’a şantaj yapmaktadır. Hernán, zirveye kızı Marina’yı da çağırmıştır. Hernán ile Marina geçmişlerini deşip sırları ortaya çıkardıkça aralarındaki huzursuzluk artacaktır. Zirve, ilk gösterimini Cannes’da Belirli Bir Bakış Bölümü’nde yaptı.

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel olarak beğendim diyebilirim.
  • Oyunculuklar iyi bir seviyede, özellikle de Erica Rivas’ın ve Ricardo Darin’in oyunculukları.
  • Filmde hem maddi hem de manevi olarak bir zirve yaşanıyor. Özellikle de Arjantin’in başkanı Hernán Blanco için.

Zama

image

Filmin Künyesi:

ZAMA | ZAMA | Yönetmen: Lucrecia Martel / Senarist: Antonio Di Benedetto (Roman), Lucrecia Martel / Oyuncular: Daniel Giménez Cacho (Don Diego de Zama), Lola Dueñas (Luciana Piñares de Luenga), Matheus Nachtergaele (Vicuña Porto), Juan Minujín (Ventura Prieto), Mariana Nunes / Arjantin / 2017 / Renkli / 115´

Sinopsis:

Arjantinli yönetmen Lucrecia Martel’in yapımcılığını Pedro Almodovar’ın üstlendiği ve uzun süredir beklenen son filmi, dünya prömiyerini henüz tamamlanan Venedik Film Festivali’nde yaptı. Arjantin’in en önemli edebi yapıtlarından kabul edilen, Antonio di Benedetto’nun 1956 tarihli aynı adlı varoluşçu romanından beyazperdeye uyarlanan film, İspanya’nın sömürgesi olduğu 18. yüzyılda Paraguay’da geçiyor. Sömürge yetkilisi Diego de Zama, memleketinden ve ailesinden uzak, bir şekilde terfi etmeyi beklediği bu uzak diyarda bir sonuç almadan beklemekten, şiddete bulanmış adaletten, hayalini kurduğu kahramanlığa hiç ulaşamamaktan bunalıyor. Köpek Günleri ve Başsız Kadın ile tanıdığımız Lucrecia Martel, Diego de Zama’nın günümüz çağdaş toplumunda yaşanan sorunlara yakın bulduğu bunalımını olağanüstü güzellikteki Güney Amerika manzaraları fonunda sorgulayarak bize sunuyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi başarılı bulduğum söylenemezLucrecia Martel’in benim sevdiğim yönetmenlerden olmadığı kesinleşti artık. “Başsız Kadın” filmini de başarısız bulmuştum.
  • Kostüm kullanımı, sanat yönetimi ve dönem atmosferinin yaratılması başarılı.

Yalnız Kalpler

image

Filmin Künyesi:

YALNIZ KALPLER | THE DESERT BRIDE | LA NOVIA DEL DESIERTO | Yönetmen: Cecilia Atán, Valeria Pivato / Senarist: Cecilia Atán, Valeria Pivato, Martín Salinas / Oyuncular: Paulina García (Teresa Godoy), Claudio Rissi (Julio Alfredo Corvalán – Yabancı) / Arjantin / 2017 / Renkli / 78´

Sinopsis:

Gloria filmiyle kalbimize kazınan Paulina García, Yalnız Kalpler’de yine kaderini kendi ellerine alan güçlü bir kadın portresi çiziyor. Yalnız Kalpler’, Buenos Aires’te, kendini ve hayatını adadığı ailenin yanındaki işini kaybedince hayatı alt üst olan ve iş uğruna çölü boydan boya geçmek zorunda kalan 54 yaşındaki Cecilia’nın hikâyesini anlatıyor. Saygın sinemacılar Pablo Trapero, Juan Campanella, Christopher Hampton’ın izini süren yönetmenler Cecilia Atán ve Valeria Pivato, ilk kurmaca filmleriyle Arjantin sinemasına yeni bir soluk getiriyorlar. Kadınlar için günümüz dünyasında ve belirli bir yaştan sonra kendini yeniden keşfetmenin zorluğunu ele alan Yalnız Kalpler, ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde yaptı.

Not: Yukarıdaki paragraf Film Ekimi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Filmi hem konusu hem de sakin temposu açısından başka bir Arjantin filmi olan “Akasyalar” (Yönetmen: Pablo Giorgelli) filmine yakın buldum. “Akasyalar” filmi de sade ve başarılı bir yol filmi. Ayrıca bu filmde olduğu gibi “Akasyalar” da yönetmen Pablo Giorgelli’nin ilk uzun metraj kurmaca filmi.
  • Filmdeki hikayenin örgüsünü ve olayların sakin tonda ilerleyişini beğendim.

Komşu Adam

image

Filmin Künyesi:

KOMŞU ADAM | THE MAN NEXT DOOR | EL HOMBRE DE AL LADO | Yönetmen: Mariano Cohn, Gastón Duprat / Senarist: Andrés Duprat / Oyuncular: Rafael Spregelburd (Leonardo), Daniel Aráoz (Victor), Valeria Correa (Julia), Ruben Guzman (Arquitecto), Federico Novick (Diseñador) / Arjantin / 2009 / Renkli / 110´

Sinopsis:

Her şey, iki komşu evi ayıran duvara vurulan bir balyoz darbesiyle başlıyor. Duvarın bir yanında, cam duvarlarından giren ışıkla aydınlanan evinde yaşayan tasarımcı Leonardo var. Duvarın diğer yanında ise sadece evi değil kendisi de karanlık bir karakter, ikinci el otomobil satıcısı Victor yaşıyor. Victor’un iki evi ayıran duvara bir pencere açma ısrarı, Leonardo’nun mahremiyetini koruma çabasıyla çatıştıkça artan gerilim, içinden çıkılmaz bir mesele haline geliyor. Komşu Adam’ın yönetmenleri, geçtiğimiz yıl bol ödüllü komedi Saygın Vatandaş ile dikkat çeken ikili Mariano Cohn ve Gastón Duprat.

Not: Yukarıdaki paragraf Pera Müzesi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Yönetmen ikilinin son filmi “Saygın Vatandaş” bu filmden daha başarılı diyebilirim.
  • Filmin enerjisi başlangıçta düşük ama film ilerledikçe iyi bir noktaya ulaşıyor.
  • Tüm oyunculuklar oldukça başarılı. Victor rolündeki Daniel Aráoz’a ise ayrı bir parantez açmak gerekir.
  • Yönetmenlerin filmlerindeki mizahi üslubu yer yer Paolo Sorrentino’ya yakın buldum.
  • Filmin başında bir duvarın kırıldığını, delik açıldığını görüyoruz. Bunu Victor karakterinin filmin öyküsü içerisindeki doğumu olarak nitelendirebiliriz. Prematüre bir doğum olduğu için de bir süre kuvözde (siyah naylonla kaplı bir pencere) yaşıyor. Victor ile Leonardo’nun arası biraz normalleşmeye başlıyor. Prematüre bebek hayata tutunuyor adeta ve pencereyi artık net bir biçimde görebiliyoruz. İlerleyen bölümlerde pencerenin boyutu küçülüyor, filmin sonunda ise başta açılan delik kapanıyor. Bu durumu da Victor’un filmdeki sonunun bir tasviri olarak görebiliriz.
  • Victor’un pencereden gerçekleştirdiği pantomim/kukla gösterisi güzeldi.
  • “Muhteşem Güzellik” (Yönetmen: Paolo Sorrentino) filminde Jep Gamberdella büyük beğeni kazanan ilk kitabından sonra daha iyi bir kitap yazma konusunda bir tıkanma yaşar. Bu filmde de Leonardo, büyük övgü alan koltuk tasarımı sonrasında yaratıcılığında benzer bir tıkanma yaşıyor.
  • Leonardo’nun kızı Lola karakteri ile ilgili filmde tam bir yargıya varamıyoruz.
  • “Leonardo Da Victor”
  • “Pencereye Karşı”

Başsız Kadın

image

Filmin Künyesi:

BAŞSIZ KADIN | THE HEADLESS WOMAN | LA MUJER SIN CABEZA | Yönetmen: Lucrecia Martel / Senarist: Lucrecia Martel / Oyuncular: María Onetto (Verónica), Claudia Cantero (Josefina), Inés Efron (Candita), César Bordón (Marcos), Daniel Genoud (Juan Manuel), Guillermo Arengo (Marcelo), Mará Vaner (Tía Lala) / Arjantin / 2008 / Renkli / 87´

Sinopsis:

Arjantin’de şehirden uzakta bir otoyolda, oyun oynayan yoksul çocuklar ve sokak köpekleri dışında bir canlı görmek zor. Verónica ise bu yoldan arabasıyla geçtiğine emin, fakat çarptığı şeyin bir çocuk mu yoksa bir köpek mi olduğunu bilmiyor. Durup bakmak ve yardım etmek yerine yola devam etmeyi, röntgen çektirmek için hastaneye gitmeyi ve geceyi bir otelde geçirmeyi tercih ediyor. Şokta olduğunu söylüyor. Kendine geldiğinde olay mahaline dönmeye, gazeteleri kontrol etmeye karar veriyor; peki ya hastanedeki ve oteldeki kayıtları? Başsız Kadın, işleyip işlemediğine emin olmadığı bir suçun karanlığı altında ezilen, orta sınıftan, orta yaşlı bir kadının psikolojik buhranını anlatıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf Pera Müzesi sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi pek başarılı bulduğumu söyleyemem.
  • Aslında güzel bir hikayesi var filmin. Ancak senaryo ve yönetim için aynı şeyi söylemek zor.
  • Verónica da kendi üzerine düşeni yapıp saç rengini değiştirerek bir bakıma delil “karartıyor” denilebilir..
  • “Çocuk Pozu” (Yönetmen: Calin Peter Netzer) filminde de benzer bir hikaye yaşanıyor filmin başında. O filmde hikaye iyi bir şekilde senaryolaştırılmış ve yönetilmiş.
  • “Bir Zamanlar Anadolu’da” (Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan) filminde hikaye bizi sık sık bozkırdaki bir çeşmenin başına getirir. Bu filmde de sık sık otoyoldaki bir kanalın yanında buluveririz kendimizi.
  • Alfred Hitchcock’un “Vertigo” filmi Türkçe “Ölüm Korkusu” olarak da isimlendirilir. “Başsız Kadın”filminde  Verónica karakterine genellikle Veró diye hitap edildiğini görürüz. Alternatif bir film ismi olarak “Verotigo” kullanırsak Türkçe olarak “Öldürmüş Olma Korkusu” diye isimlendirebiliriz.

Kékszakállú

image

Filmin Künyesi:

KÉKSZAKÁLLÚ | KÉKSZAKÁLLÚ | KÉKSZAKÁLLÚ | Yönetmen: Gastón Solnicki / Senarist: Gastón Solnicki / Oyuncular: Laila Maltz, Katia Szechtman, Lara Tarlowski, Natali Maltz, Maria Soldi, Pedro Trocca, Denise Groesman / Arjantin / 2016 / Renkli / 72´

Sinopsis:

Arjantin sinemasının genç ve parlak ismi Gastón Solnicki, filminin ilhamını ve ismini Béla Bartók’un operasından alıyor. Kékszakállú, üst-orta sınıftan genç kızların büyüme sancılarını soyut ve yaratıcı bir üslupla takip ediyor. Yaz sıcağının altında mayolarıyla, çalışırken, okulda veya ailelerinin yanındayken gözlemlediğimiz kızlar, Arjantin’de hayat gitgide zorlaşırken ebeveynlerinin ayrıcalıklarına sahip olmayan, varoluş krizindeki genç neslin temsilcileri. Klasik bir anlatım izlemeyen Solnicki, mesafeli bakışını korurken karakterlerinin çıkmazlarındaki mizahı da göz ardı etmiyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Başarısız bir filmi olmuş.
  • Oyunculuklar başarılı.

Saygın Vatandaş

image

8 out of 10 stars (8 / 10)

Filmin Künyesi:

SAYGIN VATANDAŞ | EL CIUDADANO ILUSTRE | THE DISTINGUISHED CITIZEN | Yönetmen: Gaston Duprat, Mariano Cohn / Senarist: Andrés Duprat / Oyuncular: Oscar Martínez (Daniel Mantovani), Dady Brieva (Antonio), Andrea Frigerio (Irene), Nora Navas (Nuria), Manuel Vicente (Cacho), Belén Chavanne (Julia), Gustavo Garzón (Gerardo Palacios) / Arjantin / 2016 / Renkli / 117´

Sinopsis:

Arjantin sinemasının bu yılki en nitelikli ve eğlenceli sürprizlerinden Saygın Vatandaş, Nobel edebiyat ödülünü kazanmayı düşüş olarak gören bir yazarı gözlemliyor. Avrupa’da yaşayan Daniel, Arjantin’de büyüdüğü, romanlarının beslendiği kasabadan gelen daveti kabul eder. 40 yılın ardından ilk kez kasabaya gittiğinde kendisini bir girdap gibi yükselen, trajikomik durumların içinde bulur. Mizahtan bir an bile vazgeçmeyen film, kültür, şöhret, edebiyat, sanat ve insan davranışları üzerine hınzırca sorular sorarken izleyiciyi kasabanın cehaletiyle yazarın kibrinin ortasına konumlandırıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça beğendim.
  • Senaryo başarılı.
  • Film  “saygı” ve “saygısızlık” kavramlarını ele alıyor.
  • “Muhteşem Salaşlık”
  • Filmin mizahi tadında Mahmut Fazıl Coşkun, Tolga Karaçelik filmlerinin havası vardı.
  • Daniel Mantovani karakteri hem sima hem de mesleği anlamında Güneri Cıvaoğlu’nu hatırlattı.
  • Nadir saygılı davranan kişilerden biri de otelin resepsiyonisti. Daniel Mantovani de ona karşı saygı gösteriyor.

Hayal Ülkesi

image

Filmin Künyesi:

HAYAL ÜLKESİ | JAUJA| JAUJA | Yönetmen: Lisandro Alonso / Oyuncular: Viggo Mortensen (Gunnar Dinesen), Viilbjørk Malling Agger (Ingeborg), Ghita Nørby / Arjantin / 2014 / Renkli / 108´

Sinopsis:

Kadim olanlar demiş ki, kim ki dünya cenneti “Jauja”yı bulmaya çalışır, yolda kaybolur… 1882’de, yerli halka karşı soykırım harekâtı sırasında Patagonya’da bir ileri karakoldayız. Danimarkalı yüzbaşı Gunnar Dinesen’in 15 yaşındaki kızı Ingeborg genç bir askere tutulup evden kaçınca, yüzbaşı genç çifti bulmak için tekinsiz düşman bölgesine girmeyi göze almaya karar verir. Lisandro Alonso’nun senaryosunu yazdığı ve profesyonel oyuncularla çalıştığı ilk filmi olan Hayal Ülkesi, bizi zamanın ötesinde, geçmişin kaybolup geleceğin anlamsızlaştığı bir yere götüren yüzbaşının yalnız arayışının hikâyesi. Ünlü oyuncu Viggo Mortensen’in göz dolduran performansıyla emperyalizme dair bilmeceli bir tefekkür.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Filmin görsel dokusu yer yer güzeldi.

Eksiler

  • Genel anlamda zayıf bir film olmuş.
  • Hikaye anlatımında/aktarımında kopukluklar var.
  • Senaryoyu güçsüz buldum.

Keşif

  • Filmin başlarında/ortalarında Gunnar’ın bulduğu oyuncak belki de filmin sonunda kız tarafından göle atılan oyuncaktı.
  • Mağara içerisinde bekleyen ve sonra birden görünür olan kadın karakteri “Tarkan Gümüş Eyer” (Yönetmen: Mehmet Aslan) filmindeki Gosha’yı (Eva Bender) akıllara getirdi.
  • Ötekileştirme teması anlamında “Tepenin Ardı” (Yönetmen: Emin Alper) filmini hatırladım.

Öylesine

  • Bulunamadı.

Liverpool

image

Filmin Künyesi:

LIVERPOOL | LIVERPOOL| LIVERPOOL | Yönetmen: Lisandro Alonso / Oyuncular: Juan Fernandez (Farrel), Giselle İrrazabal (Analía), Nieves Cabrera (Trujillo) / Arjantin / 2008 / Renkli / 84´

Sinopsis:

Farrel, hayatının büyük bir bölümünü denizde, bir limandan diğerine seyahat etmekle geçirmiş bir deniz tüccarı. Hiçbir yerde arkadaş edinebilecek kadar konaklamamış; neredeyse her gününü kendi ruhuyla baş başa kalarak tamamlamış. Bir gün evine çok yakın bir kıyı şehri olan Ushuaia’ya geliyor ve eski aile dostları olan Trujillo’ya ani bir ziyarette bulunuyor. Lisandro Alonso, Liverpool’da Trujillo ve Farrel’ın “tanışma” hikâyesini, adanmış bir sinemacılıkla, geleneksel sinema dilini ters yüz ederek anlatıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İKSV sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Bulunamadı.

Eksiler

  • Vasat bir film olmuş.
  • Çok fazla şeyin üstü örtülü kalıyor filmde.

Keşif

  • Genellikle karanlık tonların hakim olduğu filmde kimi sahnelerde kırmızı rengin olması Liverpool futbol kulübünü anımsatıyor.
  • Filmde biraz “Yumurta” (Yönetmen: Semih Kaplanoğlu) filmindeki içsel yolculuğu sezinledim.
  • Farrel’in biraz da Onur Saylak’ı andırmasından olacak film yer yer “Sonbahar” (Yönetmen: Özcan Alper) filmini akıllara getiriyor.

Öylesine

  • Bulunamadı.