Aniden

7.5 out of 10 stars (7,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Aniden | Yönetmen: Melisa Önel / Senarist: Feride Çiçekoğlu, Melisa Önel / Oyuncular: Defne Kayalar (Reyhan), Öner Erkan (Ömer), Ayşenil Şamlıoğlu (Berrin / Reyhan’ın Annesi), Şerif Erol, Dilan Çiçek Deniz, Aysel Yıldırım Esra Kızıldoğan (Nazan / Reyhan’ın Kardeşi), Mehmet Bilge Aslan, Su Çeper / Türkiye / 2022 / Renkli / 115´ 

Özet:

Reyhan uzun yıllar Hamburg’da yaşadıktan sonra kocasıyla kısa bir süre için İstanbul’a döner. Hamburg’a geri dönüşlerinin arifesinde Reyhan koku alamadığını fark eder, doktor tetkikleri ciddi bir sağlık sorunu olabileceğini işaret ettiğinde ise Reyhan bunu kabullenmek yerine şehirdeki geçmişinin peşine düşer.

Not: Yukarıdaki paragraf Başka Sinema sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Koku ile ilgili filmde yer verilen detaylar güzeldi.
  • Filmin naif ve dingin havasında Japon Yönetmen Naomi Kawase filmlerinin (“Dingin Sular”, “Aşkın Gözü”) tadı var.
  • Buradaki Reyhan karakterini “Teyzem” (Yönetmen: Halit Refiğ) filmindeki Üftade (Müjde Ar) karakterine yakın buldum.
  • Filmin sonlarına doğru yer alan perde sahnesi güzeldi.
  • “Kokuların Sessizliği”
  • “Gölge Oyunu”

Reflection

6 out of 10 stars (6 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Reflection | Akis | Yönetmen: İlker Savaşkurt / Senarist: Mehmet Kala / Oyuncular: Selçuk Yöntem (Aziz Sodom), Ali Süreyya Tuncer (Bay Ashu, Resepsiyonist), Taro Emir Tekin (Raven), Yasemin Szawlowski (Shadow), Elit Andaç Çam (Domino), İbrahim Aköz (Sisto), Simona Theoharova (Sandra), Mustafa Noyan Arat (Peso) / Türkiye / 2022 / Renkli / 88´ 

Özet:

İstanbul’un popüler bir bölgesinde oteli bulunan Ashu, özel konukları için son hazırlıkları yapmaktadır. Birbirinden tamamen farklı karakterde olan konukları otele yavaş yavaş giriş yapmaya başlarken her şey yolunda gözükür. Zihinsel engelli bir adam olan Sisto ve kız arkadaşı Domino, gezgin üniversite öğrencileri Peso ve Sandra, mutlu bir aile olan Mary, Steve ve kızları, genç çift Raven ve Shadow otele geldiklerinde, rahat, huzurlu bir akşam geçirmeyi planlar. Ancak Ashu’nun onlar için bambaşka bir planı vardır. O, bilge görünümlü bir adam olan Sodom’u konuklarla bir araya getirerek, misafirlerini hayatta seçimleriyle yüzleştirir ve onların gizli yaşamlarını gün yüzüne çıkarır.

Not: Yukarıdaki paragraf Beyazperde sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda vasat buldum.
  • Oyunculuklar başarılı özellikle de Ali Süreyya Tuncer.
  • Teatral bir film olmuş.

Yeniden Leyla

7 out of 10 stars (7 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Yeniden Leyla | Leyla Once Again | Yönetmen: Barış Hancıoğulları / Senarist: Barış Hancıoğulları / Oyuncular: Ahmet Melih Yilmaz (Umut), Ayfer Dönmez (Leyla), Cem Zeynel Kılıç, Sermet Yeşil, Emrah Özdemir, Ali Hikmet Kürekçi, Nazmi Sinan Mıhçı, Zeynep Yardımcı, Eren Çiğdem, Ayşegül Cengiz Akman, Nagihan Gürkan, Onur Berk Arslanoğlu, Mehmet Şah Çelik / Türkiye / 2020 / Renkli / 99´ 

Özet:

Barış Hancıoğulları’nın ilk uzun metrajı, bir gecekonduda annesi Leyla ile birlikte sakin bir hayat süren Umut’un hikâyesini konu alır. Doğuştan dilsiz ve içe dönük bir karakter olan Umut bir tamirhanede çıraklık yapar. Annesinin son zamanlardaki garip davranışlarından şüphelenir ve onu gizlice takip etmeye başlar. Leyla bir adamla görüşmektedir. Umut, bu adamın kim olduğunu öğrendiğinde hayatı tepetaklak olacaktır. Filmin her anını dolduran başroldeki Ahmet Melih Yılmaz, Altın Koza’da “Umut Veren Genç Erkek Oyuncu” ödülünün sahibi oldu.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Modern sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda başarılı buldum.
  • Bir sahnede “Otelci hem güvenilir hem güleryüzlü olmalı” tabelası görüldükten sonra kavga başlıyor.
  • Umut için Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Ne İçindeyim Zamanın” şiirini uyarlasak nasıl bir şey olurdu.
    “Ne içindeyim filmin,
    Ne de büsbütün dışında;
    Yekpare, geniş bir çekimin
    Parçalanmaz akışında”
  • Süt ve Sigara”

Söz Senettir

6.5 out of 10 stars (6,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Söz Senettir | Es Gilt Das Gesprochene Wort | Yönetmen: İlker Çatak / Senarist: Nils Mohl, İlker Çatak ,Johannes Duncker / Oyuncular: Anne Ratte-Polle (Marion), Ogulcan Arman Uslu (Baran), Godehard Giese (Raphael), Jörg Schüttauf (Mark), Johanna Polley (Leonie), Sebastian Urzendowsky (Johann), Lina Wendel (Evi Stade), Sandra Bourdonnec (Colette), Ali Seçkiner Alıcı (İdris), Özer Arslan (Havalimanı Müdürü), Katharina Behrens (Birte), Adnan Devran (Alper), Klaus Frevert (Güvenlik), Özgür Karadeniz (Ferdi), Elisabeth Pieplow (Sandra), Jan Philip Runge (Jaques), Canan Samadi (Thali), Sasun Sayan (Serhat) / Almanya / 2019 / Renkli / 120´ 

Özet:

Yaz tatili için Almanya’dan Türkiye’ye gelen pilot Marion ve partneri müzisyen Raphael’in yolları, jigololuk yapan genç Baran’la kesişir. Bundan sonra ilişkileri üç kişilik bir oyuna dönüşür. Avrupa’ya gitmeyi kafasına koymuş Baran, Marion’a evlenme teklif eder. Hayatını her zaman kontrol altında tutmayı başarmış ama kanser olduğunu öğrendikten sonra her şeyi yeniden gözden geçirmeye başlayan Marion ise ilk defa bir yabancının müdahalesine izin verir ve Baran’ın teklifini kabul eder. Kâğıt üstünde tanıdık gelebilecek bu anlaşmalı evlilik öyküsü, İlker Çatak’ın elinde, neşesi de eksik olmayan, toplumsal cinsiyet rolleri ve tek eşli ilişkilerin çizdiği çemberleri sürekli esneten, muzip ve dinamik bir romantik drama dönüşüyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Modern sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda başarılı buldum.
  • Başrolde yer alan Anne Ratte-Polle, “Gerçek Kesit” TV programındaki bölümlerde yer alan Yeşim Gündoğdu’ya oldukça benzemekte.
  • “Baran Bach”
  • “Söz Senetse, Sükut Vadedir”
  • Ümit Besen’in seslendirdiği “Nikah Masası” şarkısını Baran, Marion için uyarlasa aşağıdaki gibi olurdu:
    • Nikahına beni çağır sevgilim
      İstersen mültecin olurum senin
      Bu adam kim diye soran olursa
      Eski bir tanıdık dersin sevgilim

      Hayaller kurardık biz yıllar önce
      Hiç yoktu hesapta ayrılık bizce
      Bilirsin ne kadar görmek isterdim
      Üniformalar içinde seni öylece

Küller ve Elmaslar

7.5 out of 10 stars (7,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Küller ve Elmaslar | Ashes and Diamonds | Popiól i Diament  | Yönetmen: Andrzej Wajda / Senarist: Andrzej Wajda, Jerzy Andrzejewski (Kitap) / Oyuncular: Zbigniew Cybulski (Maciek Chelmicki), Ewa Krzyzewska (Krystyna), Waclaw Zastrzezynski (Szczuka), Adam Pawlikowski (Andrzej), Bogumil Kobiela (Drewnowski), Jan Ciecierski (Portier), Stanislaw Milski (Pieniazek), Artur Mlodnicki (Kotowicz), Halina Kwiatkowska (Staniewiczowa), Ignacy Machowski (Waga), Zbigniew Skowronski (Slomka), Barbara Krafftówna (Stefka), Aleksander Sewruk (Swiecki), Zofia Czerwinska (Barmen Lili), Wiktor Grotowicz (Franek Pawlicki), Irena Orzecka (Jurgieluszka), Mieczyslaw Loza (Smolarski), Halina Siekierko (Puciatycka) / Polonya / 1958 / Siyah-Beyaz / 103´ 

Özet:

İkinci Dünya Savaşı’nın son gününde geçen filmin sorusu adında gizlidir: yangın söndüğünde ortaya elmaslar mı çıkacaktır yoksa geriye sadece küller mi kalacaktır? Karakterinin ahlaki ikilemiyle ülkesinin kaderini iç içe ören filmde, genç bir Vatan Ordusu askeri bir komünist yetkiliyi öldürmekle görevlendiriliyor. Savaşın öncesi ve sonrası, geçiş döneminde kalan sadece filmin karakteri değil ülkenin de kendisi. Başroldeki Zbigniew Cybulski’nin karizmatik personasına “Polonya’nın James Dean’i” lakabını kazandırırken, Jerzy Andrzejewski’nin romanından uyarlanan ve Polonya sinemasının mihenk taşlarından biri olan film, monokrom sinematografisiyle akıllardan çıkmıyor.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Modern sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi oldukça beğendim.
  • Filmin adı aynı zamanda Maciek’in bombardımanda yıkılmış bir kilisenin duvarında gördüğü, 19. yüzyılda yaşamış Polonyalı şair Cyprian Norwid’e ait bir şiirde de geçmektedir. Şiirin dizelerinde, kömürün yüksek ısı ve basınç altında elmasa dönüşmesi olgusuna bir gönderme yapılmaktadır
  • Oyunculuklar başarılı.
  • Kostüm tasarımı güzel.
  • Maciek ile Krystyna arasında otelin barında geçen kadeh doldurma sahnesi güzeldi.
  • Maciek’in, gözlüğünü arama sahnesi güzeldi.
  • Otelin tuvaletinde görevli kadın ilginç bir karakterdi.
  • Kilisede Maciek’in ölüler ile karşılaştığı sahne güzeldi.
  • Filmin sonlarında yer alan havai fişek sahnesi güzeldi.
  • Filmin büyük çoğunluğunun/ağırlık merkezinin otel içerisinde geçmesi benzer bir atmosferin olduğu “Saraybosna’da Ölüm” (Yönetmen: Danis Tanovic) filmini hatırlatır.
  • Filmden bir replik: “Sen şüphesiz elmassın”
  • “Küller ve Menekşeler”

Yağmur

6.5 out of 10 stars (6,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Yağmur | Yönetmen: Orhan Elmas / Senarist: Erdoğan Tünaş, Fuat Özlüer / Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Günsel Dolunay, Solist), Ediz Hun (Fikret Arda, Ressam), Önder Somer (Refik), Deniz Erkanat (Jale), Gülistan Güzey (Günsel’in Annesi), Şaziye Moral (Fikret’in Babaannesi), Muammer Gözalan (Jale’nin Babası), Renan Fosforoğlu (Gazino Sahibi), Necdet Tosun (Resim Galerisi Sahibi), Natuk Baytan (Natuk, Günsel’in Arkadaşı) / Türkiye / 1971 / Renkli / 85´ 

Özet:

Filmde, bir aşk ve fedakârlık hikâyesi anlatılır. Günsel, ressam Fikret’le İzmir uçağında tanışır. Bir otelde bir hafta sahne alıp İstanbul’a dönecektir. Fikret ise yeni sergisi için İzmir’e gelmiştir. Aynı otele yerleştiklerinden habersizdirler. İkinci karşılaşma, arkadaşlıklarını başlatır. Biri sözlü, diğeri nişanlıdır. Ancak ikisi de aradığı aşkı bulamamıştır. Genç kadın ve yakışıklı ressam, bir haftanın sonunda birbirlerine çok yakınlaşmıştır. Ayrılık vakti geldiğinde bir daha görüşmeme sözü verirler. Ancak daha ilk fırsatta sözlerini tutamayacakları açığa çıkar. Geride bıraktıkları ilişkileri bitirmek için bir hafta süre tanırlar kendilerine. Bir hafta sonra arada bir engel kalmadan buluşacaklardır. Oysa genç kadının hayatı bir daha eskisi gibi olmayacak şekilde değişmiştir.

Not: Yukarıdaki paragraf TSA sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Herhalde Önder Somer’in iyi bir karaktere hayat verdiği nadir rollerden biri.
  • Hülya Koçyiğit’in söylediği şarkılardan birisi, kendisinin yine başrolünde yer aldığı 1972 yapım tarihli aynı isimli “Sev Kardeşim” (Yönetmen: Ertem Eğilmez) filmidir.
  • Hülya Koçyiğit’in söylediği şarkılardan biri olan “Nasıl Geçti Habersiz” , kendisinin yine başrolünde yer aldığı 1971 yapım tarihli “Beyoğlu Güzeli” (Yönetmen: Ertem Eğilmez) filminde de kullanılmıştır.
  • Bir sahnede fotoğraflardan yapılan kolaj, fotoroman ilginç bir uygulama olmuş.
  • Ressam Fikret Arda’nın, takvimdeki günleri fırçası ile işaretlemesi güzel bir ayrıntı olmuş.
  • Fikret’in, elindeki dolu bardağı Günsel’in portresi üzerine fırlatmasından sonra görüntünün Günsel’in gözlerinden süzülen yaşlara geçmesi güzel bir uygulama olmuş.
  • Filmden bir replik: “Yoksulluk ateşten gömlek”
  • Günsel telaffuz ve kullanılış anlamında biraz zor bir karakter ismi olmuş.
  • “Omuzunda Gümüş Şal Şal”

Oyun Bitti

6.5 out of 10 stars (6,5 / 10)

Film ile ilgili künye, özet ve değerlendirmeler aşağıdaki gibidir.

Filmin Künyesi:

Oyun Bitti | Yönetmen: Orhan Elmas / Senarist: Fuat Özlüer / Oyuncular: Cüneyt Arkın (Doğan Alp), Filiz Akın (Zeynep), Deniz Erkanat (Meral), Hulusi Kentmen (Hayrullah Bey), Kayhan Yıldızoğlu (Şakir, Doğan’ın Arkadaşı), Sami Hazinses (İsmail, Doğan’ın Arkadaşı), Cevat Kurtuluş (Kemancı, Zeynep’in Arkadaşı), Mürüvvet Sim (Neriman, Doğan’ın Arkadaşı), Sedef Ecer (Ayşe, Doğan ile Zeynep’in Kızı), Necdet Tosun (Kadir Usta, Doğan’ın Patronu), Tevhid Bilge (Komiser), Nubar Terziyan (Zeynep’in Arkadaşı), Hayri Caner (Zeynep’in Arkadaşı), Renan Fosforoğlu (Zeynep’in Patronu), Ekrem Dümer (Haciz Memuru), Sabahat İzgü (Nezarethanedeki Kadın), Zeki Sezer (Müşteri), Muammer Gözalan (Hayrullah Bey’in Yardımcısı) / Türkiye / 1972 / Renkli / 84´ 

Özet:

Filmde, oyunla başlayan bir aşk hikâyesi anlatılır. Zeynep, bir gazinoda şarkıcıdır. Etrafındaki lüks hayata karşın, mütevazı bir hayat sürmektedir. Bir gecekonduda, müzisyen arkadaşlarıyla beraber yaşar. Bir fabrikanın kuruluş yıldönümü münasebetiyle özel bir konsere davet edilir. Fabrikanın sahibi Hayrullah Kodaman’dır. Konser sonrası tesadüfen Doğan’la tanışırlar. Doğan kendini şirket sahibi mühendis olarak takdim eder. Zeynep’i de Hayrullah Bey’in kızı sanmıştır. Güzel kadın, küçük bir oyun oynamaya karar verir. Doğan’dan etkilenmiştir. Doğan da Zeynep’i çok beğenmiştir. İkili birbirlerinden habersiz tehlikeli bir oyun oynamaya başlamıştır.

Not: Yukarıdaki paragraf TSA sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmde yer alan şarkılar güzel.
  • “Ne Umduk Ne Bulduk”
  • “Kodaman”

Sessizlik

image

Filmin Künyesi:

SESSİZLİK | TYSTNADEN | THE SILENCE | Yönetmen: Ingmar Bergman / Senarist: Ingmar Bergman / Oyuncular: Ingrid Thulin (Ester), Gunnel Lindblom (Anna), Birger Malmsten (Barmen), Håkan Jahnberg (Garson), Jörgen Lindström (Johan) / İsveç / 1963 / Siyah-Beyaz / 96´

Sinopsis:

Tanrının Sessizliği üçlemesinin son filmi olan Sessizlik, iki kız kardeş arasındaki çatışma üzerinden modern dünyada iletişimsizliği konu alıyor. Ester, kız kardeşi Anna ve oğlu, Avrupa’daki yolculukları sırasında, Ester’in hastalığının iyice kötüleşmesiyle, dillerini bile bilmedikleri, isli ve sevimsiz bir şehirde konaklamak zorunda kalırlar. Yerleştikleri otelde zaman geçtikçe, kız kardeşler arasındaki mesafe ve gerginlik iyice artar. Gösterime girdiğinde ahlaksızlık suçlamalarıyla İsveç parlamentosundan kiliseye kadar birçok kurumdan çok ağır tepkiler alan film, bu sayede müthiş bir gişe başarısına ulaştı.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Film Festivali sayfasından alınmıştır.

Öylesine

  • Filmi genel anlamda beğendim.
  • Oyunculuklar, senaryo ve görüntü yönetimi başarılı.
  • Film boyunca kardeşlerden Anna sıcaktan bunalırken Ester soğuktan üşüyor biraz da hastalıktan kaynaklı. Bu durum biraz karakterlerin mizacını da yansıtıyor. Küçük kardeş Anna daha sıcakkanlı, kadınsı bir karakterken; abla Ester daha soğukkanlı, erkeksi bir karakter.
  • Bergman’ın pek çok filminde karakterler arasındaki problemin temel kaynağı olarak yorumlanabilecek “kibir” duygusu bu filmde de var.
  • Bu filmi de izledikten sonra Bergman’ın “Tanrının Sessizliği” ya da diğer bir ismiyle “Oda” üçlemesinin (“Aynanın İçinden”, “Kış Işığı”, “Sessizlik”) en iyi filminin “Aynanın İçinden (Through a Glass Darkly)” olduğuna kanaat getirdim.
  • “Kusursuzlar” (Yönetmen: Ramin Matin) filmindeki iki kız kardeş arasındaki iletişimsizlik problemi de bu filmdekine benziyor. O filmde abla Yasemin (Esra Bezen Bilgin) sıcakkanlı bir karakterken kardeş Lale (İpek Türktan Kaynak) soğukkanlı bir karakterdi.

Anayurt Oteli

image

Filmin Künyesi:

ANAYURT OTELİ | Yönetmen: Ömer Kavur / Oyuncular: Macit Koper (Zebercet), Şahika Tekand (Esrarengiz Kadın), Orhan Çağman (Emekli Subay Mahmut), Serra Yılmaz (Zeynep) / Türkiye / 1985 / Renkli / 94´

Sinopsis:

Yusuf Atılgan’ın romanının son derece yaratıcı bir uyarlaması olan bu büyülü gerçekçilik filmi, yalnızlık ve kişinin iç dünyası üzerine iz bırakan bir psikolojik öykü anlatıyor. Anadolu taşrasında küçük bir otel işleten Zebercet’i günün birinde bir kadın ziyaret eder. Geçirdikleri bir günün ardından kadın tekrar geleceğini söyler ve Zebercet bekleyişe geçer. İletişim sorunları ve içe kapanıklığıyla da beraber bu bekleyiş, onu büyük bir yalnızlığa ve cinnete doğru sürükleyecektir. Baskıların olduğu bir toplumda yer edinememenin melankolik anlatısı olan bu sosyo-psikolojik film, hem bir “auteur” filmidir hem de 1980 darbesiyle karakter sinemasına yönelen Türk sinemasının öncülerinden kabul edilir.

Not: Yukarıdaki paragraf İstanbul Modern’in sayfasından alınmıştır.

Artılar

  • Filmde bir Macit Koper resitali izliyoruz.
  • Oldukça başarılı bir film olmuş.
  • Görsel atmosfer ve ışık kullanımı başarılı.
  • Film müzikleri de genel anlamda iyiydi.

Eksiler

  • Gizemli kadının otel odasında kalan havlusunu almaya Bey’in adamlarının gelme sahnesi, hikayeyeye eklemlenme açısından biraz eksik kalmış.

Keşif

  • Hepimiz biraz Zebercet gibi değil miyiz şu hayatta. Yıllardır beklediğimiz bir şey bir tansık gibi giriverir hayatımıza ve sonrasında beklemeye geçeriz.
  • Zebercet’in film boyunca üzerindeki giysileri çok uyumlu bir şekilde devamlılık sağlamış.
  • Otelin yakınındaki esnafın, Zebercet’e gelip hal hatır sorması, durum sorgulaması yapması ilginç bir kullanım olmuş.
  • Asılma konusu ve bununla ilgili Zebercet’in takıntısı “Daire” (Yönetmen: Atıl İnaç) filmini aklıma getiriverdi.
  • Nasıl filmdeki gün bölümlemeleri peşi sıra yapılmadıysa Zebercet de 100’den geriye doğru sayarken arada bazı sayıları atlıyor.
  • Zebercet’de biraz ergenliği yaşayamamış, anne eksikliğini hisseden bir hal var. Belki de o nedenle o gizemli kadında annesini buluverdi, o ümitle yaşadı.
  • Otel ne kadar hareketli günler geçiriyorsa Zebercet bir o kadar olumsuz etkileniyor bundan. Kendi başına kalmak istiyor ve ortamı yavaş yavaş hazırlıyor.
  • Zebercet’in yalandan söylediği 6 numaralı odada da aynı havlunun çıkması efsunlu bir sahneydi.

Öylesine

  • “Gizemli Kadın”
  • “Eksik Resim”